Çin, Almanya ve Polonya, dünyaya en çok mobilya ihraç eden ülkeler olarak öne çıkarken, Türkiye’de özel işçilikle üretilen ve özgün tasarıma sahip mobilyalar, dünya pazarındaki ağırlığını artırmaya devam ediyor. Türk mobilya sektöründe ihracat son 10 yılda yüzde 140 büyüme gösterdi.
Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, dünya genelinde mobilya ihracatında yüzde 32,7’lik payla Çin başı çekiyor. Mobilya sektöründeki ihracatın neredeyse üçte birini elinde bulunduran Çin’i, yüzde 7,1 ile Almanya, yüzde 6,4 ile Polonya, yüzde 6,2 ile İtalya, yüzde 4,8 ile Vietnam ve yüzde 4,8 ile Amerika Birleşik Devletleri takip ediyor. Türkiye ise yüzde 1,1’lik pazar payıyla 17. sırada yer alıyor. Ülkemizin önde gelen klasik mobilya markalarından Asortie Mobilya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Murat Erat, “Önümüzdeki yıllarda tek tip mobilyalardan ziyade, el emeği ve özel işçilikle üretilen özel tasarımların daha çok öne çıkacağına, ülkemizin mobilya ihracatında büyük bir büyüme ivmesi yakalayacağına inanıyorum” dedi.
“Fabrikasyon mobilyaya inat el işçiliği değer kazanıyor”
Dünya genelinde yoğun bir şekilde ortaya çıkan birbirine benzeyen salon, mutfak, yatak odası, ofis vb. mobilya tasarımlarının aksine Türk mobilyacılığı, geçmişten gelen bilgi birikimi ve klasik mobilyada gösterdiği üstün başarıyla küresel pazarda öne çıkmayı sürdürüyor. Türk mobilya sektöründe tasarımların sıradan kalıplara sığmadığının altını çizen Murat Erat, “Fabrikasyon mobilyaya inat Türk mobilya sektörünün ihracatı son 10 yılda yüzde 140 büyüme gösterdi. Tek tip mobilyaların aksine Türk mobilyasının dünyada ciddi bir ağırlığı var” ifadelerini kullandı.
En iyi mobilyanın rahatlık ve şıklık için tasarlanan olduğunu belirten Erat, “Sizin hayal ettiğiniz mobilyayı belirli kalıplara sokmak, onları herkesin görmeye alıştığı renklerle donatmak bizim hiç alışık olmadığımız bir tarz. Özellikle demonte tasarımlar üzerine kurulu fabrikasyon mobilyacılık, dev mağazalarda sunulan örnek uygulamalarla mekanları tektipleştiriyor. Benzer fabrikasyon tasarımların satılması, birbirine benzeyen soğuk mekanların artmasını beraberinde getirirken, tüketicilerin tatmin duyguları ise uzun sürmüyor. Özellikle klasik mobilyalar, önceden şekillenmiş kalıplardan değil, tasarımcıların kreatifliğinden, tarihsel motiflerden ve beklentilerden hareketle tasarlanır” diyerek Türk mobilyacılığının özgün tasarımlarla öne çıkabileceğini belirtti.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *