İstanbul
Orta şiddetli yağmur
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sektörel Zeytinde ilaçlama krizi

Zeytinde ilaçlama krizi

1983
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Balıkesir’in Edremit Körfezinde yıllardır Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan havadan uçakla zeytin sineği ile mücadele için ilaçlamanın yapılmayacağının öğrenilmesi üzerine zeytinin başkentinde ilaçlama krizi çıktı.

Zeytin üreticileri adına bir açıklama yapan Edremit Ziraat Odası Meclis Başkanı Dr. Mustafa Tan “Zeytin sineği dediğimiz Bactrocera Olea zeytinin en önemli ekonomik zararlılarından bir tanesidir. Bölgemiz de dünyanın en kaliteli yağlarını üreten, uluslararası yarışmalarda madalya alınan son derece önemli bir bölgedir. Dolayısıyla bu yılda önemli bir zeytin rekoltesi beklentisi içinde olan bölgede zeytin sineğinin böylesi yıllarda mutlaka toplu uçakla ilaçlanması gereklidir. Bildiğiniz gibi körfez bölgesi Balıkesir Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz 3-4 yıldan beri üstlendiği bir görev olarak uçakla ilaçlamayı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi finanse ediyordu. Tarım ve Orman Bakanlığının ilaçlama ekibi, personeli, uçakları ve ilaç desteği ile bu sürdürülüyordu. Biz geçtiğimiz 15-20 gün önce sayın belediye başkanı ile yaptığımız görüşmede bölgede bu ilaçlamanın bu yıl kendileri aracılığı ile yapılamayacağını, bunun için bütçenin yeterli olmadığını belirtti. Biz bunun mutlaka yapılması gerektiğini, bu bütçenin zaten kendilerinin geçmişten gelen bir görevi olduğunu, bütçenin olmayışının bahanesiyle yapılmamasının zeytin üreticisini çok derinden yaralayacağını ifade etmiştik. Hala daha ümidimiz var kendilerinden bu ilaçlama konusunda. Çünkü ilaçlar hazır ve uçaklar da hazır. Personel de hazır. Ancak böylesine bir paranın olmadığından söz ediliyor.”dedi.

İlaçlama konusunun ekonomik kısmına değinen Dr. Tan “Yaklaşık, Edremit Körfez bölgesinde 10 milyon ağaçta böylesi bir var yılı dediğimiz bir yılda yaklaşık 300 bin ton zeytin üretimi sağlanır. Bunu da 5 kilodan bir kilo yağ çıkması hesabıyla 60 bin ton zeytinyağı elde edileceği var sayılarak reel fiyatlar yani, bu günkü üretici fiyatları 19 lira civarındadır. Yaklaşık bir milyar 140 milyonluk bir gelir söz konusu olur. Sofralık zeytin hariç. Şimdi bu ilaçlama yapılmadığı takdirde zeytin sineği eylül ekim aylarında faaliyetlerini hızlandırır. Tam da ilaçlamanın yapıldığı dönem bu dönemdir. Zeytinde bir emdi yapmak suretiyle yumurtasını bırakır. Yumurtalar da kurtçuk haline gelir. Zeytini çekirdek evine kadar yer. Burada muazzam bir kalite kaybı olur. Kurtlanma yapar. Asitliği yükselir. Hem kalitesi, hem verimliliği yere düşerek rafinajlık dediğimiz yenemeyen, doğrudan tüketilemeyen yağ haline gelir. Böylesi bir yağın da fiyatı 9 liradır. Bunu hesapladığımız zaman 540 milyon TL’lik bir gelir söz konusu olur. Bu ilaçlama yapılmaz ise yaklaşık 600 milyon Liralık bir gelir kaybı söz konusu olur. Şimdi Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin bizim bütçemiz yok dediği ve bunun yapmasını ısrar ile istediğimiz bu ilaçlamanın bedeli ise yıllık sadece ve sadece 3 milyon TL’dir. En fazla ki bu yıl belki de 3 aplikasyon gerekmeyebilir. Belki de bir aplikasyon gerekir. Dolayısıyla oraya maliyeti bir milyon TL’dir. Ama bunu karşılığında üretici tam 600 milyon TL kar yapabilir. Bu ülke ekonomisi için son derece olumsuzluğa yol açabilecek bir durumdur.”dedi.

Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker de “Sen 5 yıl bu işin hamiline üstleneceksin, ondan sonra da 5 yıl sonra da ben bunu çeşitli sebeplerden dolayı yapmıyorum diyeceksin. Böyle bir mantık, böyle bir şey olmaz. O zaman 5 sene öncede bunu yapmayacaktın. Oradaki toprakların ülke ekonomisine tarımsal yönden en gibi destek ve katkılar sağlayacaksa orada onları tutmak zorundasın. Şayet sen bu tür çalışmaları yerine getirmeyip de o insanların ekonomik değerlerini kaybettirirsen yarın o insanları alırsın madenlerde, fabrikalarda bilmedikleri işleri yaptırırsın.”dedi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *