İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Siyaset CHP, bombalı saldırıyı masaya yatırdı

CHP, bombalı saldırıyı masaya yatırdı

1694
GÖSTERİM
5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Başkent’in “devlet mahallesi” denilen merkez noktasında askeri servis araçlarına yönelik bombalı saldırının açıklığa kavuşturulması amacıyla MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Emniyet Genel Müdürü Celallettin Lekesiz’i, bilgi vermek üzere 1 Mart Salı günü komisyona çağırdıklarını açıkladı.
Özkoç, Komisyonun CHP’li üyeleri İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ile birlikte Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bugün gerçekleştirilen komisyon toplantısında, bombalı saldırının masaya yatırıldığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un komisyona gelerek bilgi verdiğini ifade eden Özkoç, CHP’li üyeler olarak komisyona ilettikleri talepleri şöyle aktardı: “8 gün önce Başkentimizin en merkezi yerinde, askeri kurumların ve lojmanların bulunduğu noktada, bombalı bir saldırı gerçekleştirildi ve 2’si sivil, 27’si Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu 29 insanımız yaşamını yitirdi, 60 kişi yaralandı. Böylesine vahim bir olayın iki temel nedeni olabilir; ya istihbarat ya güvenlik açığı söz konusu. Ya istihbarati bilgiye ulaşılamadı ya da bilginin gereği yerine getirilmedi. Kamuoyuna yansıyan bir belge, 11 Şubat 2016 tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, Emniyet Genel Müdürlüğü’nü “Ankara, İzmir ve İstanbul başta olmak üzere metropollerde canlı bomba tarzı eylemler planladığı, eylem hedefleri arasında Emniyet ve TSK mensuplarının yoğun kullandığı güzergahlar ve personel servis araçlarının bulunduğu” yönünde uyardığını ortaya koyuyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün de 12 Şubat 2016 tarihli bir yazıyla sözkonusu uyarıyı, valiliklere ulaştırdığı belirtiliyor. SORUMLU KİM, AÇIĞA ÇIKACAK Bu noktada biz, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun CHP’li üyeleri olarak, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz’in 1 Mart Salı günü Komisyona gelerek, bilgi vermesini talep ettik. MİT Müsteşarı ve Emniyet Genel Müdürü yanyana duracak, biz diyeceğiz ki “MİT, Emniyet’e böyle bir belge gönderdin mi?”, “Emniyet, sen böyle bir belge aldın mı?”, “Valiliklere gerekli uyarı yazısını gönderdin mi?”. Alacağımız cevaptan, 29 insanımızın canına mal olan, ülkemizin kalbi sayılan bir noktaya yapılan saldırı, istihbarat açığından mı kaynaklandı yoksa böyle önemli bir istihbaratın gereği mi yapılmadı, onu anlayacağız. Sorumluluk; İzmir, Lice, Ankara ekseninde gelişen, bugün itibariyle en az 15 insanın içinde bulunduğu, günlere yayılmış bir saldırı planına erişemeyen istihbaratta mıdır yoksa istihbaratın uyarısını dikkate almayan güvenlik güçlerinde mi, öğreneceğiz. Hesap vermeliler. Kimse müsebbibi; memurundan valisine İçişleri Bakanına, Müsteşarından Başbakanına bu halkadaki her isim, insanlarımızın canının hesabını vermeli. Salı gününü bekliyoruz, elde ettiğimiz yanıtlara göre atacağımız adımlarla ilgili kamuoyuna bilgi vereceğiz.” NECCAR ADLI KİŞİYE AİT İSTİHBARAT VAR MI? Özkoç saldırının ardından ikinci gün adı açıklanan Salih Neccar’ın YPG üyesi olduğuna dair istihbaratın bulunup bulunmadığının da açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: “Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun CHP’li üyeleri olarak, saldırıyla ilgili ikinci bir sorunun daha yanıtını istedik, bekliyoruz. Saldırının ardından ikinci gün, cumhurbaşkanı ve başbakan çıkıp kamuoyuna ayrı ayrı açıklamalarda bulundu ve dediler ki; “intihar saldırısını gerçekleştiren kişinin adı Salih Neccar’dır. Saldırıyı YPG’nin yaptığına dair tüm istihbarat örgütlerinin elinde bilgi ve belge bulunmaktadır”. Ancak biliyorsunuz sözkonusu açıklamalardan bir gün sonra TAK-Kürdistan Özgürlük Şahinleri denilen terör örgütü saldırıyı üstlendi. Saldırganın isminin Salih Neccar değil, Abdülbaki Sömer olduğu anlaşıldı. Biz öğrenmek istiyoruz; devletin ve hükümetin başındaki isimler, neye dayanarak açıklama yaptı. MİT’e, Emniyet’e ve Jandarma’ya sorduk; “Elinizde Suriye Amude doğumlu Salih Neccar adlı bir kişiye ait, YPG üyesi olduğuna dair istihbarat bulunuyor mu”. Bu konunun ülkemizin, hükümetin ve siyasetin saygınlığı açısından bir an önce açıklığa kavuşturulması gerekiyor.” KOMİSYON’UN ÖNÜNÜ KESEN YÖNETMELİKLE İLGİLİ DAVA AÇILDI Engin Özkoç komisyonun çalışmalarıyla ilişkin bilgi verirken de komisyona sunulacak raporlarla ilgili gizli yönetmelik yayımlandığını ve bu yönetmelikte “devlet sırrı” tanımının, yasal dayanağın ötesine taşınarak, komisyona bilgi verilmesinin önünün kesildiğini söyledi. Yönetmeliğin ilgili maddelerinin iptali için Danıştay’a dava açtıklarını bildiren Özkoç, şu bilgileri verdi: “Biliyorsunuz, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Nisan 2014’te kuruldu. MİT, İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın her yıl faaliyetleriyle ilgili rapor hazırlayıp, Başbakanlık kanalıyla Mart ayında komisyona sunması gerekiyor. Seçim süreçleri nedeniyle ilk rapor, bizim önümüze geldi. Biz değerlendirmemizi yaptık, komisyon raporu hazırlandı ve TBMM başkanlığına sunulacak. Buradaki sorunumuz da şu; komisyona sunulacak raporlar hakkında “gizli” bir yönetmelik yayımlandı. Ve bu yönetmelikle, komisyonun tüm çalışma alanını belirleyen “devlet sırrı” tanımı, yasalarda yer alan kapsamın ötesine taşınarak, bilgi almamızın önü kesildi. Değil bize bilgi vermek, denetim fonksiyonumuzun gereği sorduğumuz sorulara, “yönetmelik” gerekçe gösterilerek, yüzeysel cevaplar alıyoruz. Bu nedenle biz, yönetmeliğin “devlet sırrı” tanımıyla ilgili maddelerinin yürütmesini durdurma ve iptali için Danıştay’a dava açtık, yargı süreci işliyor. Nedir yönetmelikteki “devlet sırrı” tanımı? İlgili yasalarda devlet sırrı, “açıklanması”, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek; anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler olarak tanımlanıyor. Ancak komisyonla ilgili yönetmelikte, yasal dayanak olmaksızın “açıklanması” koşulu, “açıklanması ve öğrenilmesi” şeklinde genişletilerek, komisyonun bilgi alması engelleniyor. Biz de komisyonun, kuruluşu için yasa teklifi veren dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın ifadesiyle “denetim misyonumuzu” yerine getirebilmek için engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.”
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *