'Güçlendikçe, dostumuz da, düşmanımız da saygı gösterecek!'

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Adayı Ayhan Sefer Üstün, katıldığı radyo programında, TC Devletini her yönden güçlü kılmaya çalıştıklarını söyledi ve “Biz güçlü bir ülke oldukça dostumuz da, düşmanımız da bize saygı gösterecek”şeklinde konuştu.

Hülya SÜRÜCÜ - SAKARYA Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Adayı Ayhan Sefer Üstün, 89.3 Radyo Net’de, “Hülya Sürücü ile Detay-Seçim Özel” Programında, “Çözüm süreci amacına ulaştı. Terör örgütleri artık Kandil’de de, dağda da barınamıyor. Şehirlerde de inşallah tek tek temizlenecekler” dedi. İşte Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Adayı Ayhan Sefer Üstün’ün canlı yayında yaptığı o çarpıcı açıklamalar: “ANKARA EYLEMİNİ YAPAN, TERÖR ÖRGÜTÜDÜR” Ankara’da meydana gelen patlamaları değerlendiren Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, olayın arkasında terör örgütü olduğunu iddia ederek, şunları söyledi: “PKK da, DAEŞ de terör örgütüdür. Bizce Ankara’daki o eylemi yapanlar da terör örgütü üyeleridir. Tüm terör örgütlerini kınamamız ve lanetlememiz gerekir. “ÇÖZÜM SÜRECİ BOŞA GİTMEDİ” Vatandaş soruyor, acaba çözüm süreci boşa mı gitti?” diyor. Hayır kesinlikle boşa gitmedi. Çözüm sürecinin bir başka adı da, milli birlik ve kardeşlik projesiydi. Bu proje ile birlikte demokratik haklar, insan hakları vatandaşlarımıza verildi. Bu hak Edirne’deki vatandaşımıza da, İzmir’deki vatandaşımıza da,  Van’daki kardeşlerimize de verildi. Bu demokratik haklar, zaten daha öncesinden verilmesi gereken haklardı. 2.5 yıl boyunca can kaybı olmadı, şehit vermedik. Bu bile kârdır. “SÜREÇ AMACINA ULAŞTI” Güneydoğu ve Doğudaki vatandaşlarımızın Devletimize bağlılıkları sağlandı. Bu çatışma ortamında kimse, terör örgütüne yardım etmiyor. Oysa eskiden bir çağrı yaptığında herkes sokağa çıkardı. Demek ki çözüm süreci amacına ulaşmıştır. Bizler de elimiz, kolumuz bağlı durmadık. O bölgede gereken hazırlıklarımızı yaptık. Savaş helikopterleri yapıldı, insansız hava araçları üretildi. Sakarya’da tank üretiliyor. Akıllı bombalar üretildi. Biz de kendi milli imkan ve kapasitelerimizi genişlettik. “KANDİL’DE DE, DAĞDA DA BARINAMIYORLAR” Şu anda Kandil’de barınamıyorlar. Dağlarda barınamıyorlar. Şehirlerde de inşallah tek tek temizlenecekler. Dolayısıyla çözüm süreci amacına ulaşmıştır, ancak sadece çözüm süreci ile terörün bitmesini beklemek çok iyimserlik olur. Başka tedbirler de devreye girerse terör bitecektir. İnşallah biz de bunu göreceğiz.” “SAKARYA’NIN ADINI IŞİD İLE ANMAK SAKINCALI OLUR” “İl genelinde zaman zaman operasyonlar yapılıyor. Acaba Sakarya’da IŞİD var mı?” şeklindeki bir soruyu cevaplandıran Üstün, şöyle konuştu: “DAEŞ veya IŞİD… Adına ne derseniz deyin, bunlar Ortadoğu kökenli bir terör örgütüdür. Hükümetimiz, Devletimiz de bunun bir terör örgütü olduğunu tescilliyor ve ilan ediyor. Mücadele veriyor. Ülkenin ve dünyanın her yerinde sempatizanları olabilir. DAEŞ’in elemanlarının önemli bir bölümü Avrupa’dan geliyor. Londra’da, Münih’te, hatta Berlin’de de var. Ama ben inanıyorum ki; Berlin’den veya Londra’dan çok daha az sayıda sempatizan Sakarya’da da vardır. Ancak 1 milyon nüfuslu bir kentte üç beş tane DAEŞ sempatizanı var diye, şehrimizin ismini bu terör örgütü ile birlikte anmak, bizim için son derece sakıncalı bir durum olur. “SAKARYA, TERÖR VE ÇETELERLE MÜCADELE EDEN BİR ŞEHİR” Bizim şehrimiz güvenli bir şehirdir.  Terör örgütü ile, çetelerle mücadele eden bir şehirdir. Eski yıllarda çetelerden çok çekmiş bir il olduğu için Valilerimize, Emniyet müdürlerimize bu konuda sürekli telkinlerde bulunuruz, terör örgütlerine, çetelere kesinlikle müsamaha edilmesin diye… Böylesi bir takım yapılanmalar varsa elbette ki üzerine gidilecektir.” Türkiye’de yaşanan terör olaylarının, ülkemizin itibarını zedeleyip zedelemediği ve dış politikaya nasıl yansıdığına ilişkin bir başka soruyu yanıtlayan Ayhan Sefer Üstün, şunları dile getirdi: “HUZURUMUZU BOZMAK İSTEYEN HAİNLER OLACAKTIR” “Türkiye bu bölgede, yani etrafı ateşle çevrilen bu yerde, sağlam bir demokrasi, kalkınan bir ülke ve bir huzur adası. Herkesi de kıskandıran bir unsur aslında. Tam köşeyi tutmuşsunuz ve bu köşede sizi rahat bırakmayanlar var. Dost görünen unsurlar var, içeride hainler var. Elbette huzurumuzu bozmak isteyen hainler olacaktır. Ama dünya böyle kurulmuş. Öteden beri böyle geliyor. Biz de ama bireysel yapılarla, ama devlet yapısı ile huzurumuzu bozanlarla mücadele etmek zorundayız. “GÜÇLÜ OLAN KAZANIR” Siz güçlü iseniz, sonunda kazanan siz olursunuz. Onun için biz Devletimizi ekonomik, askeri ve sosyal yönden güçlü kılmaya çalışıyoruz. Siz güçlü iseniz, düşmanlarınız dahi gelir sizinle el sıkışmak zorunda kalır. TC Devletini bu hale getirmek için çaba sarfediyoruz. “GÜÇLÜ OLDUKÇA, DOST VE DÜŞMANLAR SAYGI DUYAR” Daha düne kadar uçak yazılımlarımız Amerika’nın yazılımları ile ilerliyordu. Uçak daha kalktığında motorları çalıştığında Amerika’ya sinyal veriyordu. Ama son operasyonumuzda, Amerikalılar ancak son 10 dk. kala, bizim bildirimimizle Kandil’e operasyon yaptığımızı duyabildi. Siz güçlü oldukça dostlarınız da, düşmanlarınız da size saygı duyacaktır.” “KOALİSYONLARI BECEREMİYORUZ” Canlı yayında “Koalisyonları beceremiyoruz” diyen Üstün,  “Siyasi tarihimize baktığımızda koalisyonları becerememişiz. Geriye gitmişiz. İtalya kötü örneklerden biridir. İtalya koalisyonlar yüzünden borç batağına girdi. En sonunda Anayasayı değiştirdiler ve “%40 oy almış bir parti tek başına ülkeyi yönetebilir, bu yetkiyi vereceğiz” dediler. Şimdi bizim de böyle bir Anayasal değişiklik yapmamız lazım. Eğer değişiklik yapmış olsaydık, 2015 i kaybetmemiş olacaktık, %41 oy alan Ak Parti tek başına ülkeyi yönetecekti” şeklinde konuştu. Genel Başkan Yardımcısı Üstün şunları söyledi: “YÜREĞİM CIZ ETTİ” “Sakarya’da Aşağı Sakarya denilen devasa bir sulama projesi var. 60 bin dönümü sulayacağız. Şu anda Sakarya’nın sulanma kapasitesini 6 veya 7 ye katlayacak bir proje bu. Koalisyon olma ihtimali gündeme gelince, ilk aklıma gelen bu proje oldu. Yüreğim cız etti. Çünkü 4 veya 5 yıldan beri bu projenin proje ve altyapı çalışmalarını yapıyorduk, bitirdik ve 2016’da da ihale edecektik. Çok emek sarfettiğimiz için ilk aklıma gelen de bu proje oldu. “KOALİSYON OLURSA, DEVASA PROJELER SEKTEYE UĞRAR” Bunun dışında 3. Boğaz köprüsünün bağlantı yolları var, Sakaryamızdan geçecek. Sakaryalılar 45 dakika içinde boğaza inecekler. Bu projenin ihalesi 2 defadır erteleniyor. Sebebi müteahhitlerimiz önlerini göremiyorlar. Teklif veremiyorlar. Eğer koalisyon olursa, bu tür dev yatırımlar gerçekten sekteye uğrar. Siz ancak rutin hizmetler yaparsınız, çöp toplarsınız, yamalar, asfaltlar yaparsınız. Yeni köprüler, yeni otobanlar ve geçitler yapamazsınız. Sakarya da bu kötü durumdan nasibini alır.” “SAKARYA MİLLİ YATIRIMLARDA LİDERLİK YOLUNDA İLERLİYOR”

Milli Tren ve Milli Tankın Sakarya'da üretildiğini hatırlatan vekil adayı Ayhan Sefer Üstün, milli otomobil üretiminin de Sakarya'da yapılacağını açıkladı ve şöyle konuştu:

 

“Sakarya milli yatırımlarda lider olma yolunda ilerliyor. Bu da bizi son derece gururlandırıyor. Vagon Fabrikasını ziyaret ettim. Bilgi aldım. İnşallah ilerleyen zamanlarda milli trenimizi de endi hatlarımızda göreceğiz. Milli, yani yerli otomobilin Sakarya’da yapılmasını talep ettik. Talip olan çok sayıda il vardı, ama Sakarya’nın daha şanslı olduğunu söyledim ve bunu Zonguldak’ta ifade ettim. Onlar da çok heyecanlılar, kendi bölgelerinde olmasını istiyorlar. “SAKARYA ŞANSLI” Sakarya şanslı. Neden şanslı? Çünkü Kaynarca-Karasu arasındaki alan, otomobil endüstrisi sahası ilan edildi. Devasa firmalara imkan verilsin, başka yer aranmasın diye ilan edildi. Milli otomobil üretilecekse ilimiz için ideal bir bölge. Karasu’dan konteynerlarla, gemilerle arabalar dışarıya ihraç edilecek. Limanımız da bu anlamda uygun. Toyota büyük kârlar elde ediyor, ama Londra’da zarar ediyor. Bu biraz da elemanlardan kaynaklanıyor. Kalifiye elemanlarımız var. Sakarya o nedenle şanslı. Yerli otomobilin Sakarya’da üretildiğini inşallah göreceğiz. “ SYDV ÇALIŞANLARINA “İYİLEŞTİRME” SİNYALİ Gelen telefonlarla sorun ve isteklerini vekil adayı Üstün’e aktaran Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı çalışanlarına kulak veren Üstün, çalışanların “kadro ve tayin hakkı” taleplerine ise şu sözlerle yanıt verdi: “Zaman zaman sözleşmeli personel ve taşeronlar için kadro çıktı. Tam konuya hakim değilim ama, hem taşeronlarımız, hem de sözleşmelilerin durumlarını iyileştirecek yönde bazı hususlar açıklandı. Tahmin ediyorum bu arkadaşlarımız da o hususlardan yararlanabilecektir.” “REVİZYONLARDA ARD NİYET ARANMASIN” Sakarya’da bazı ilçelerde kadın kollarında yaşanan revizyonu değerlendiren vekil adayı Üstün, bu revizyonlarda ard niyet aranmamasını istedi ve “İl Kadın Kollarında revizyon olacak mı? sorusuna ise şu cevabı verdi: “7 Haziran ve 1 Kasım sürecinde en çok çalışanlar kim diye sorarsanız, kadın kolları ve özellikle Zehra Hatipoğlu derim. “İL KADIN KOLLARININ GÖREVDEN ALINMASI SÖZKONUSU DEĞİL” İl kadın kollarımızın görevden alınması sözkonusu değil. Münferit görev değişiklikleri olabilir, bunlar gayet doğaldır ve bir kasıt yoktur. Hangi ilçelerin kadın kolları başkanları değişti, onu bile bilemiyorum. Yalnız zaman zaman ilçelerde olan değişimlerde ard niyet aramamak lazım.” “KAYBETTİĞİMİZ KÜRT OYLARINI GERİ ALACAĞIZ” Radyo programında, Ak Parti’nin 7 Haziran’da kaybettiği kürt oylarını geri alacağını iddia eden Üstün, HDP barajı aşar mı sorusunu da şöyle yanıtladı: “HDP’nin barajı aşıp aşmayacağı bizi fazla ilgilendirmiyor. Biz kendi oy oranımızla ilgileniyoruz. Tabanımızdaki kürt kesimlerin bir kısmının oyunu kaybettik, şimdi geri almaya çalışıyoruz. 7 Haziran’da çeşitli sebeplerle HDP’ye oy verenler oldu. Güneydoğu insanı, “Operasyonları kesmeyin, terörün kökünü kazıyın” dedi. Oradaki insanların canına tak etmiş ve can güvenliği yok. Eskiden olduğu gibi bu kişilerin Ak Partiye oy vereceğine inanıyorum. “AK PARTİ TEK BAŞINA İKTİDAR OLACAK” Arazide gözlemlediğime göre, şu anda rüzgar arkamızdan esiyor. MHP ve Saadet Partisinden partimize büyük bir kayma var. Hem Sakarya’da, hem de Türkiye’de büyük oy artışı olacağını tahmin ediyorum. Bu artış bizi tek başımıza iktidar yapacaktır. Vatandaşın ortaya koyacağı iradeye ve vereceği karara saygılıyız. Sorumluluk almaya da her daim hazırız.”