İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Siyaset İçişleri Bakanı Soylu’dan Kaftancıoğlu’na yanıt: “Ben domuz yiyerek büyümedim”

İçişleri Bakanı Soylu’dan Kaftancıoğlu’na yanıt: “Ben domuz yiyerek büyümedim”

44
GÖSTERİM
4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun kendisi ile ilgili sözlerine yanıt veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Diyor ki; biz Süleyman Soylu’nun cemaziyelevvelini biliriz. Doğru bilirsin. Ben domuz yiyerek büyümedim. Ben bu toprakların çocuğu olarak büyüdüm” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul yolcu taşıyan deniz dolmuş nakil vasıtaları odalarıyla buluştu. Oda başkanları ve üyelerinin katıldığı toplantı, Eminönü İskelesi’ndeki bir tur teknesinde gerçekleşti. Deniz yolcu taşımacılığı yapan esnafın sorunlarını dinleyen Bakan Soylu, çözüm önerilerini paylaştı.

“DEAŞ buralarda dolaşıyor”

Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın denetimleri ile ilgili konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bizim de kendi adımıza risklerimiz var. DEAŞ buralarda dolaşıyor. Siz farkında değilsiniz. Hedefi ekonomik ve turistik tesislerdir. PKK’nın da kendi adına hedefi ekonomik ve turistik tesislerdir. PKK’nın 3 hedefi var. Güvenlik birimleri, turistik tesisler ve ekonomik tesislerdir. 31 Aralık 2016’dan itibaren İstanbul’da herhangi bir terör olayı yok. Londra’da var. Lyon’da var. Paris’te var. Almanya’da var” dedi.

Deniz taşımacılığının gelişmesine yönelik adımların atılması gerektiğini ifade eden Soylu, “Allah nasip ederse, İstanbul halkı karar verirse Binali ağabeyin İstanbul’a geliyor olması ile bana göre deniz taşımacılığının İstanbul’daki payını arttırmamız gerekmektedir. Bundan sonra özel sektör payının çok daha fazla arttırılabileceğinin düşünüyorum. İstanbul Deniz Otobüsleri Bedrettin Dalan döneminde başladı. 1989 ile 1994 arası bir tek deniz otobüsü alınmadı. Nurettin Sözen döneminde tek bir adım atılmadı. Tayyip Erdoğan döneminde deniz otobüslerinin hat uzunluklarının büyümesi oldu. Binali Bey’in İDO Genel Müdürlüğü döneminde oldu” şeklinde konuştu.

“Gördük İmamoğlu’nu işte, bir buçuk ayda rotasını şaşırdı”

Konuşmasında Millet İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nu eleştiren Soylu, "Gördük İmamoğlu’nu işte. Bir buçuk ayda rotasını şaşırdı. Bir buçuk ayda öfkesini kontrol edemiyor. Bana diyor ki; senin İstanbul’da ne işin var? Ben sanki Ankara’nın İçişleri Bakanıyım. Ben de ona söylüyorum. Gene duysun gene söyleyeceğim. PKK nereye sızmaya çalışırsa ben oradayım. Çünkü doğu ve güneydoğuda yaptığımız meseleden sonra gelip İstanbul’da birileri İstanbul’un zenginliği üzerinden yeniden PKK’ya can suyu vermeye çalışırsa ve ben bunu engelleyemeyecek olursam şehitlerimin ruhunu muazzep ederim. Ne yaptığımızı biliyoruz” ifadelerini kullandı.

“S-400 alma günümüz bizim bugündür”

S-400 alımının bir bağımsızlık deklarasyonu olduğunu söyleyen Soylu, “Niye S-400 için bugün mücadele ediyoruz. Derdimiz ne? Etmeyelim ancak yapmazsak yanlış yaparız. Çünkü S-400 alma günümüz bizim bugündür. Türkiye’mizi muhafaza etme günümüzdür. S-400 özgürlük ve bağımsızlık deklarasyonudur. Kim Türkiye’nin özgürlük ve bağımsızlığını istiyorsa S-400 meselesinde, ‘Hükümetin doğru yapıyor’ diye haykırmalıdır. Amerika’dan istedik. Verdin mi kardeşim? Vermedin. Çamura yattın. Şimdi kendimiz alıyoruz” diye konuştu.

CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun kendisi hakkındaki sözlerine cevap veren Bakan Soylu şunları söyledi:

"Hukukun dışında bugüne kadar bir adım atmış olsaydık. PKK ve onun ortakları uyuşturucu tacirleri ve onun ortakları ve bugüne kadar sağda solda her yerde açığımızı arayan muhalefet ve onun ortakları ipliğimizi pazara çıkarırlardı. Ne yaptığımızı biliyoruz. Peki belediyeye geliyoruz. İlk gün yaptığın iş imza atmak. Neye imza atıyorsun? Buradaki bütün verilerin kopyalanmasına imza atıyorsun. Hukuken de yanlış. Etik olarak da yanlış. Ahlaki olarak da yanlış. Demek ki senin düşüncen başka sen başka filmin içerisindesin. Şimdi onları Canan’a vereceksin. Tahrik edecek. Sallayacak. Nasılsa bize ait bir değeri yok ki kadıncağızın. Hiçbir değeri yok. Ortak bir değerimiz yok yani. Ezan değil, bayrak zaten hak getire. Sallayıp sallayıp duruyor bize. Diyor ki; ’biz Süleyman Soylu’nun cemaziyelevvelini biliriz.’ Doğru bilirsin. Ben domuz yiyerek büyümedim. Ben bu toprakların çocuğu olarak büyüdüm. Bilirsin. Bizim cemaziyevvellimiz burada. Topluma kapalı bir insan olarak büyümedim. Ailem de topluma açık büyüdü. Çocukluğumdan beri siyasetin içindeyim. Herkesin gözü önündeyim. Bindiğim araba, yaptığım iş. Baksın bakalım. İktidar partisinin ilçe başkanlığından geliyorum. Bir tek suistimalim var mı?” dedi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *