DEVA Partisi Adapazarı İlçe Başkanı Ahmet Özkan; “Emeklilerin bayram ikramiyesini arttırmayan iktidar, emekliyi değerli görmüyor. Oysa ki kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz. Emekli de sandıkta bunun hesabını sorar.” dedi ve yayınladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“EMEKLİYE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞATTILAR!”
“İktidarın yanlış ekonomik politikaları sayesinde zor günlerden geçiyoruz. 30 Bin esnaf kepenk kapatıyor. Dar gelirli geçim sıkıntısı içinde hayat mücadelesi veriyor. Çiftçi ve besici zor durumda. Önü alınamayan kur farkı sayesinde oluşan yüksek enflasyon piyasaları silindir gibi ezip geçerken, emeklilerin bayram ikramiyesini de arttırmayan iktidar, 5 yılda geçen yıl sadece 100 TL emekli ikramiyesinde artış yaptığını bildiği halde, 1100 TL olan bayram ikramiyelerinde artış bekleyen milyonlarca emekliyi görmezden geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, enflasyonu arttıracağı gerekçesiyle, emeklilerin bayram ikramiyesinde artış yapılmayacağını ifade ederek emeklilere büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.
“ENFLASYONU EMEKLİLER AZDIRMADI”
Konu çalışan ve emeklilerin ücret veya ikramiye artışına gelince enflasyonu bahane etmek, kaynak olmadığını söylemek, iktidarın uygulamalarına bakıldığında inandırıcı değildir. Zira bu enflasyonu azdıran ekonomik politikaların sorumlusu çalışan ve emekli değildir. Çalışan veya emekli maaşlarına zam yapılmasının enflasyonu azdıracağı bahanesi de artık bu ülke için demode bir bahanedir. Güneşi balçıkla sıvamaya benzer ki, başaramazsınız. Artık herkes biliyor ki enflasyonun sebebi yanlış ekonomik politikalarınız, piyasaya yaptığınız müdahaleler ve bizzat sizsiniz.
“EMEKLİYE ÇALIŞANA KAYNAK YOK! İSTEDİĞİNİZ YERLERE VAR!”
Halk haliyle soruyor; Kur Korumalı Mevduat sahiplerine para var. Patronlara yüzde 61 enflasyonun olduğu ortamda yüzde 9 faiz ile ilk yılı ödemesiz 150 milyar liralık krediye para var. Suriyelilere “40 milyar dolar harcadık” derken para var. Dört, beş yerden maaş alan yandaşlara, saraya, arabalara, uçaklara para var da emekliye gelince mi yok? ‘Emekliye, çalışana kaynak yok!’ diyorsunuz ama istediğiniz yerlere var.
Faiz sebep enflasyon sonuç diye tutturdunuz, faizi düşürüp enflasyonu fırlattınız. Kur farkını hoplattınız, tavan yaptırdınız. Yetmedi, Doları durdurmak için bir Kur Korumalı Mevduat uydurdunuz, hazineyi parası olanlara tahsis ettiniz. Dolayısıyla enflasyon artar gerekçenizde, para yok gerekçenizde bu halkı bağlamaz.”
“AZAN ENFLASYONUN SEBEBİ BİZZAT İKTİDAR!”
Ahmet Özkan, basın açıklamasında ayrıca şu ifadelere de yer verdi; “ Enflasyonun asıl sebebi iktidarın uyguladığı saçma sapan ekonomik politikalardır. İktidarın dövizi baskılamak için izlediği yöntemler, hem ekonomiyi bozuyor hem de enflasyonu arttırıyor. Kur Korumalı Mevduat sistemi dövizi belki bir nebze bastırdı. Ancak bu ekonominin düzeltilmesi için yeterli değildir. Daha önceki siyasi iktidarlar tarafından da denenmiş ve ülke borç batağına sürüklenmiştir. İktidar yeni ekonomi politikaları belirlerken, dövizi yerinde tutmak için yeni bir icat daha çıkardı. Ticari işletmelere, döviz karşılığı alışverişlerinde, ödemelerin Türk lirası ile yapılması zorunluluğu getirdi.
“TİCARET YAPANA DÖVİZLE İŞLEM KISITLAMASI ÜLKE MENFAATİNE DEĞİLDİR.”
Buna göre, mesela bir ülkedeki tedarikçi ile dolar üzerinden anlaştınız ama ödemek için dolar transferi yapamayacaksınız, TL'ye çevirip yollayacaksınız.
Peki bu durumda karşı tarafta TL'yi alıp dolara çevirmek istediğinde dolar alış ve satış farkından dolayı zarar ettiğini görünce ne olacak? Hangi yabancı bu alışverişe onay verir? Bir kez bunu yaşayıp canı yanan dış ticaret yaptığınız tedarikçi bir daha bu alışverişe girer mi? Dolayısıyla dövizle iş yapan esnaf ve sanayici elindeki avucundaki birkaç müşteriyi de bu yolla kaybedecek. Bunu anlamıyor musunuz?
Gerek bu uygulama gerekse turizmcilere getirilen faturaya konu tutarların yüzde 40'ını TL'ye çevirme zorunluluğu, Türk lirasının değerini arttırmayacağı gibi uluslararası itibarımızı da sarsmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
“MÜTEAHHİTLERİN ALACAĞINI NEDEN TÜRK LİRASINA ÇEVİRMİYORSUNUZ?”
İktidara soruyoruz; Dövizi yerinde tutmak ve Türk Lirasına değer kazandırmak sizin için bu kadar önemliyse, neden döviz garantili köprüleri, havalimanlarını, yolları Türk Lirası'na çevirmiyorsunuz? Yandaş yüklenicilerin alacaklarına dokunmuyorsunuz da neden dış ticaretimizi ve turizmi baltalayacak böyle bir saçmalığa giriyorsunuz? İktidarın bu yeni icatları ülke menfaatine değildir. Bir daha ve üstüne basa basa soruyorum; Ben uluslararası bir ticaret yapacağım ama adamın parasını Türk lirası olarak göndereceğim, o da haliyle kabul etmeyecek ve ticaretimiz bitecek ve siz bunu göze alıyorsunuz da, yandaş yüklenicilerin, müteahhitlerin alacağını neden Türk Lirasına çevirmiyorsunuz?
“İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN”
Bu soruya makul ve mantıklı bir cevap veremediğiniz müddetçe, esnaf, turizmci, çiftçi, köylü, işçi, sanayici, halkın hiçbir kesimini size güven duymaz ve inanması da mümkün değildir. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Aklınızı başınıza alın. Başka Türkiye yok!” ifadelerini kullandı.