İstanbul
Orta şiddetli yağmur
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Siyaset “Yüzyılın antlaşması ölü doğmuştur”

“Yüzyılın antlaşması ölü doğmuştur”

903
GÖSTERİM
4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı sözde Orta Doğu barış planı gündeme bomba gibi düştü. Dr. Ramazan Kurtoğlu “Trump’ın söz ettiği barış planı ölü doğmuş bir antlaşmadır. Trump’ın kendini kurtarmaya yönelik politikalarını Netanyahu sonuna kadar istismar edecektir” diye konuştu.

Trump’ın bu anlaşma için bastırmasını iki sebebi olduğunu söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Öğretim Üyesi Dr. Ramazan Kurtoğlu “Trump yargılama süreci için elini güçlendirmek istiyor. Çünkü ABD’deki Musevi lobisi düşünülenden çok daha etkin. ABD Temsilciler Meclisi ve Senato’da da oldukça güçlüler. Trump bir yandan da 2020’nin 3 Kasım’ında olacak seçimi kazanmak istiyor bu bağlamda da İsrail’e ve Yahudi lobisine göz kırpıyor. Eğer dramatik bir hata yapmazsa ve beklenmedik bir şey olmazsa seçimi kazanacak. Trump kazandıktan sonra kendisinin başına bir iş gelme ihtimali de mümkün çünkü Trump müesses nizamdan gelmeyen, zengin olmasına rağmen küresel elitler dediğimiz kesimin içine alınmamış bir adam. ABD’deki muhafazakar, orta ve alt gelir grupları tarafından destekleniyor. Bundan dolayı yüzyılın antlaşması ölü doğmuş bir antlaşmadır” dedi.

Evangelistlerin amaçlarının vaat edilmiş topraklar olduğunu söyleyen Dr. Ramazan Kurtoğlu “İtalyan düşünür Umberto Eco’nun bir sözü vardır ‘Tanrı adına konuşanlar ile pazarlık edemezsiniz’ der. Bugün Orta Doğu’daki Siyonist yapı ile Siyonist Hıristiyan dediğimiz Evangelistler kendilerinin Tanrı adına konuştuklarını iddia ediyorlar. Onlara göre Tanrı’nın emri vaat edilmiş topraklardır. İngilizlerin deyimiyle Orta Doğu, bizim deyimimizle Mezopotamya bu sebeplerle kan gölüne döndü. Bundan dolayı Mezopotamya’da barış olamaz. Netanyahu da, Trump da yalancı peşrev çekiyorlar maksatları seçim kazanmak” ifadelerini kullandı.



“Filistin’in hakları hiç kimse için önemli değil”

Barış anlaşmasının amacının Filistin’e barış getirmek olmadığını açıklayan Dr. Kurtoğlu “Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır gibi Arap ülkelerinin Filistin’e barış getirme gibi bir niyetleri yok. Arap ülkeleri bu meseleyi kendi iç politikalarında kullanıp istismar ediyorlar. Filistin’in hakları hiç kimse için önemli değil” dedi. Bir tane ABD’de olmadığını, ABD’nin üç ayrı gruptan oluştuğunu belirtti: “Bunlardan biri Trump’ın yardımcısı Mike Pence’in başını çektiği Evangelist gruptur. Bunlar kayıtsız şartsız İsrail’i desteklerler. Bugün Orta Doğu’daki olayların azgınlaşmasında İsrail’deki radikal Yahudi unsurlardan ziyade ABD’de yuvalamış olan Siyonist Yahudiler var. İsrail’de yaşayan Yahudilerin ölüp ölmediği onların umurunda değil. Bu yüzden sürekli bu politikaları dramatik hale getiriyorlar. Diğer taraftan Evangelist Hıristiyanlar dediğimiz bir kesim var. ABD’nin 330 milyon nüfusunun 110 milyonu bunlardan oluşur. Bu yapı Orta Doğu’da bir kıyamet savaşı bekliyor. Bu adamlar akılları sıra Tanrı’yı kıyamete zorluyorlar” diye konuştu.



“Bu politikalar bizim üzerimize oynanıyor”

Dr. Ramazan Kurtoğlu Türkiye’nin izleyeceği yol haritası için “Türkiye Filistin’e çok ciddi yardımlar yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde milyonlarca dolarlık tam teşekküllü bir hastane yapıldı ama Türkiye Cumhuriyeti yaptırdığı bu hastaneyi ne Mahmut Abbas ekibine ne de Hamas ekibine teslim edemiyor. Çünkü teslim almıyorlar. Mahmut Abbas 2015 yılında sözde Ermeni Soykırımı’nın 100’üncü yılı adına pul bastırdı. Türkiye Doğu Akdeniz’de küresel hegemonyaya karşı güç mücadelesi, milli güvenlik mücadelesi verirken, Mahmut Abbas ve ekibi karşı tarafta yer aldılar. Şimdi buna göre bakıldığında Türkiye kendi milli menfaati açısından Doğu Akdeniz’de Libya’da Mısır’da dik durmak durumundadır. Ama şunu bilelim ki bu mücadele üç-beş yıllık mücadele değil önümüzdeki 30 yıl Türkiye Cumhuriyeti’ni meşgul edecek bir milli güvenlik meselesidir. TBMM’de terörle iş birliği yapan parti dışındaki dört parti Türkiye’nin bekası için iş birliği yaparak bu meseleleri el ele kol kola çözmek mecburiyetinde. Yoksa Arap Baharı altımızda, Ukrayna üstümüzde duruyor. Bu politikalar bizim üzerimize oynanıyor” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *