Salomon Cappadocia Ultra-Trail Organizatörü Ayhan Güney, bu yıl Kapadokya’da etkinliğe 80 ülkeden 2 bin 650 sporcunun katılım göstereceğini söyledi.
Bu yıl 19-20 Ekim tarihlerinde Kapadokya’da 6.’sı düzenlenecek olan Salomon Cappadocia Ultra-Trail, 3 bine yakın sporcuyu ağırlayacak. Hem ülke hem de bölge turizmi için büyük önem taşıyan bu yarışla ilgili Organizatör Aydın Ayhan Güney, açıklamalarda bulundu.
“Kusursuz bir organizasyon yapmaya çalışacağız”
Yarışa katılacak sporcu sayısı ve parkur hakkında bilgiler veren Güney, “Salomon Cappadocia Ultra-Trail her yıl gerçekleşen Ultra-Trail grubunda yani maraton üstü seviyede bir yarış. Bu yıl da 19-20 Ekim tarihlerinde yapılacak. İlkini 6 yıl önce yapmıştık. Her yıl hızlı bir büyümeyle bu günlere geldik. Şu anda 2 bin 650 sporcu var 80 ülkeden ve yüzde 55’i yabancı olmak üzere. Bu hem bizim he ülkemiz hem de Kapadokya için gurur verici bir olay. Yine geçen sene olduğu gibi üç parkurdan oluşan bir yarış. 38, 63 ve 119 kilometrelik (km) parkurlarımız var. 119 km’lik yarış en uzun olduğu için 24 saat bitirme limiti var. Her sene yapılan bir organizasyon olduğu için kendisini tekrar etmesin istiyoruz. Çünkü tekrar eden yarışlar bir anda gözden düşebiliyor. Daha fazla insana ulaşabilmek için çalışmalarımız oldu. Bu yıl Türkiye’de ilk kez bir spor organizasyonunu internet üzerinden 14 saat naklen yayın yapacağız. Bunun için çalışmalarımızı hazırladık. Sabah 06.30’da başlayıp 14, belki de 15 saat süren bir naklen yayın çalışmamız olacak. Yine geçen yıl olduğu gibi 20-25 fotoğrafçı destek verecek. Dün akşam kayıtlarımızı kapadık ve hazırlıklara başladık. Lojistiği çok ağır bir yarıştır. Çünkü 11 yerde ayrı istasyon kurulan, her istasyonda yiyecek, içecek, dinlenme alanı ile sağlık ekiplerinin olduğu yarış. Ama hazırız, her yıl arkadaşlarımız daha da tecrübelendi. Daha kusursuz bir organizasyon yapmaya çalışacağız” diye konuştu.
“Türkiye’ye değer katan bir organizasyon”
Salomon Cappadocia Ultra-Trail’in turizme kattığı değerlerden de bahseden Aydın Ayhan Güney, “Bölgeye hatta Türkiye’ye kattığı değerler birkaç başlıkta özetlenebilir. Öncelikle maddi bir katkısı var. Milyonlarca liralık bir katkısı oluyor. Bir de diğer dallardan farklı olarak halka inen bir turizm. Bizim alıştığımız otobüs turizminde gruplar gelir otellerinde kalır, gezer ama şehir içlerinde çok dolaşmazlar. Ama böyle bir turizmde 4 bin kişi 3 gün boyunca şehrin içinde yaşayacak. Yani bütün esnaf bundan yararlanıyor. İkincisi reklam değeri tabii çok yüksek. Bölgeye kattığı sosyolojik etkiler de önemli.
Seyirci olarak da her sene artıyor. Türkiye’nin en büyük yarışlarında dahi futbol hariç seyirci bulmak çok zor. Ama yavaş yavaş gençler, üniversiteliler, bölge halkı öğrendikçe seviyor, sevdikçe seyretmeye başlıyor. 120 km’lik parkur tabii seyirci artsa da çok görülmüyor ama ilgiyi hissediyoruz” şeklinde konuştu.
Güney, son olarak da yarış için ülkeye gelen sporcuların sosyal medya hesapları sayesinde Türkiye’nin turizm ağının daha da genişlediğini bildirerek, şunları söyledi:
“Alternatif turizm, spor turizmi yıllardır konuştuğumuz ama bir türlü ilerleyemediğimiz bir konu. Bu tür şeyler spor turizmini yansıtır. Buraya gelen yabancı koşucuların programında aslında Türkiye yok. Çünkü bu insanlar Türkiye’nin sunduğu turizmi pek yapmıyorlar. Türkiye’yi bu insanlara böyle tanıtıyoruz ve bu insanların çok fazla takipçisi var, hepsi sporcu çünkü. Bu takipçiler sebebiyle de birdenbire inanılmaz bir network oluşuyor sosyal medyada ve milyonlarca insana ulaşabiliyoruz. Bunu televizyonlarla, gazetelerle, reklamlarla yapamayacağımız kadar hızlı şekilde oluşturuyoruz. Böylelikle Türkiye’nin turizm hedefinde olmayan ülkelerden insanlar geliyor. Geldikleri zaman da tatillerini bir Türkiye turuna çeviriyor."
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *