Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişim sayısı 2018 yılında 347 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılı biyoteknoloji istatistiklerini açıkladı. Buna göre; Türkiye’de 2018 yılında 347 girişim biyoteknoloji faaliyeti yürüttü (ürünlerinde veya hizmetlerinde biyoteknoloji kullandı ve/veya biyoteknoloji AR-GE faaliyeti gerçekleştirdi). Bu sayı 2016 yılında 341, 2017 yılında 344 oldu. Biyoteknolojik tekniklerden en az birini kullanarak biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin 257’si 1-9 çalışan grubunda yer alırken, 250 ve daha fazla çalışanı olanlardan 20 girişim 2018 yılında biyoteknoloji faaliyeti yürüttü.
En çok kullanılan biyoteknolojik teknik DNA/RNA oldu
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin 2018 yılında en çok kullandığı biyoteknolojik teknik, yüzde 44,1 ile DNA/RNA oldu. Bunu yüzde 28 ile süreç biyoteknolojisi teknikleri, yüzde 27,1 ile hücre ve doku kültürü mühendisliği ve yüzde 25,1 ile proteinler ve diğer moleküller izledi.
Biyoteknoloji uygulamalarında insan sağlığı ilk sırada yer aldı
Biyoteknoloji faaliyetlerinin amaçlarına göre 2018 yılında biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin yüzde 43,8’i insan sağlığı, yüzde 31,4’ü tarımsal biyoteknoloji ve yüzde 23,6’sı çevre amaçlı faaliyet yürüttü.
Biyoteknoloji AR-Ge harcaması 276 milyon TL oldu
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin 2018 yılında gerçekleştirdiği AR-GE harcamaları 276 milyon TL oldu. Bu değer 2016 yılında 115 milyon TL, 2017 yılında ise 310 milyon TL olarak gerçekleşti. Biyoteknoloji AR-GE harcamalarının mali ve mali olmayan şirketler (özel sektör) AR-GE harcamaları içerisindeki payı 2016, 2017 ve 2018 yılları için sırasıyla yüzde 0,86, yüzde 1,82 ve yüzde 1,18 oldu.
Tam zaman eşdeğeri cinsinden 1 412 kişi biyoteknoloji faaliyetlerinde çalıştı
Biyoteknoloji faaliyetlerinde 2018 yılında bin 922 kişi çalıştı. Tam zaman eşdeğeri cinsinden çalışan sayısı ise bin 412 oldu. Biyoteknoloji faaliyetinde çalışanların 2018 yılında yüzde 16’sı doktora ve üstü, yüzde 22,9’u yüksek lisans, yüzde 38,2’si lisans, yüzde 5,9’u yüksekokul ve yüzde 16,9’u lise ve altı eğitim düzeyine sahipti.
Biyoteknoloji AR-Ge faaliyetlerinin önündeki en önemli engel sermayeye erişim oldu
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlere göre, biyoteknolojik Ar-Ge faaliyetlerinin önündeki en önemli engel yüzde 60,5 ile sermayeye erişim iken bunu yüzde 52,2 ile nitelikli insan kaynaklarına erişim ve yüzde 36,9 ile yurt dışından genetik kaynak temini izledi. Biyoteknoloji ürünlerinin ticarileşmesinin önündeki en büyük engel ise yüzde 58,2 ile uluslararası piyasalara erişim iken bunu yüzde 54,8 ile yasal düzenleme gereksinimleri ve aynı oranla dağıtım ve pazarlama kanallarının eksikliği izledi.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *