İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sakarya Üniversitesi İlk 10’da olmalı

Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü, bugünkü (2 Ekim 2015) köşe yazısında Sakarya Üniversitesi’ni ele aldı. Sakarya Üniversitesi’nin ilk 10’da yer alabileceğini vurgulayan Güçlü, Sakarya Üniversitesi’nin ISO-2002 Kalite Belgesi ile EFQM Mükemmellik Yetkinlik Seviyesi Kalite Belgesi’ne sahip ilk ve tek devlet üniversitesi olduğunu belirtti.

Ödül alması hiç şaşırtıcı olmaz

Sakarya Üniversitesi’nin, sonuçları çok yakında açıklanacak olan Avrupa Kalite Ödülü’ne aday olduğunu ifade eden Güçlü, “Ay sonunda açıklanacak finalistler arasında Sakarya Üniversitesi de var ve ödül alırsa hiç şaşırtıcı olmaz…” ifadelerini kullandı.

Sakarya Üniversitesi’nin öğrenimin 24 saat devam ettiğine dikat çeken Güçlü “Kütüphanesi 24 saat açık ender üniversitelerden biri. Öğretim üyeleri mevcut derslerin ötesinde gün boyu öğrencilerle de sanal sınıflarda bir araya geliyor ve derslerle ilgili ayrıntılar paylaşılıyor. Öğrenci memnuniyeti de bir hayli yüksek. Ama öylesine mütevazı ve içe dönükler ki en önemli başarılarını bile kamuoyuyla paylaşmıyorlar…” şeklinde yazdı.

Abbas Güçlü’nün yazısı şöyle:

Önceki gün iki üniversitemizi ziyaret ettim.

Önce Gebze Teknik Üniversitesi’nde doktora öğrencilerinin yarıştığı bir sunum projesinde jüri üyeliği yaptım. Öğleden sonra da Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yeni öğretim yılının ilk dersini verdim.

Her iki üniversiteyi de kuruldukları günden bugüne yakından izliyorum ve her ikisi de benim kriterlerime göre Türkiye’nin iyi 20 üniversitesi arasında. Hatta Sakarya ilk 10’da bile yer alabilir.

Gazetelerde yayımlanan dünya sıralamaları elbette önemli ama çok daha önemlisi, ilgili ülkelerin kendi kriterleri!

Gelelim Sakarya Üniversitesi benim için neden çok önemli sorusuna:

Çok yakında Avrupa Kalite Ödülü’ne aday üniversiteler ve ödül alanlar açıklanacak.

Çok önemli bir ödül çünkü A’dan Z’ye attığınız her adım, uzun süreli olarak denetleniyor. Yani hak etmeyene kesinlikle verilmiyor.

Bugüne kadar ülkemizden bu ödülü alan tek üniversite dahi çıkmadı.

Bir ara Marmara Üniversitesi mühendislik Fakültesi finale kaldı o kadar!

Ay sonunda açıklanacak finalistler arasında Sakarya Üniversitesi de var ve ödül alırsa hiç şaşırtıcı olmaz…

SAÜ, ayrıca, ISO-2002 Kalite Belgesi ile EFQM Mükemmellik Yetkinlik Seviyesi Kalite Belgesi’ne sahip ilk ve tek devlet üniversitesi!

Peki ya dünya listesine giren diğer üniversitelerimiz nerede? Hodri meydan, onlar da Avrupa Kalite Ödülü’ne başvursunlar, finale kalsınlar ve ödül alsınlar, hep birlikte onları da ayakta alkışlayalım…

Sakarya Üniversitesi

Sakarya Üniversitesi 1970’te Sakarya Mühendislik ve Mimarlık Yüksekokulu olarak açıldı, 1971’de Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi’ne dönüştü, 1982-1992 yılları arasında da İstanbul Teknik Üniversitesi’ne bağlı bir fakülte olarak öğretimine devam etti. 1992’de de Sakarya Üniversitesi olarak yeniden yapılandı.

Bugün ise uzaktan eğitimle birlikte 90 bine yakın öğrencisiyle, en fazla öğrenciye sahip üniversitelerimiz arasında yer alıyor. 150’ye yakın öğrenci kulübü ve 7 bin farklı alanda ders veriliyor.

En önemlisi de üniversiteyle ilgili her şeyi anlık güncellemelerle dijital ortamda takip etmeniz mümkün.

Kaç öğretim üyesi var, hangi dersleri veriyor, kaç uluslararası yayını bulunuyor, derslerine kaç öğrenci giriyor, hangi ödevleri verdi, yurtdışına ne zaman, ne için gitti gibi her türlü ayrıntıya anında ulaşabiliyorsunuz.

Kütüphanesi 24 saat açık ender üniversitelerden biri. Öğretim üyeleri mevcut derslerin ötesinde gün boyu öğrencilerle de sanal sınıflarda bir araya geliyor ve derslerle ilgili ayrıntılar paylaşılıyor. Öğrenci memnuniyeti de bir hayli yüksek. Ama öylesine mütevazı ve içe dönükler ki en önemli başarılarını bile kamuoyuyla paylaşmıyorlar…

Rektör Muzaffer Elmas ve arkadaşlarına bu örnek çalışmaları nedeniyle ne kadar çok teşekkür etsek yeridir.

Avrupa’nın onlarda gördüğü vizyon ve kaliteyi, umarız Ankara da görür!..

İlk derste medyanın ve ülkenin bugün içerisinde bulunduğu durumu konuştuk. Karamsar bir tablo çizmedik, geleceğe umutla bakmamız gerektiğini anlattık ve geleceğin gazetecileri olarak etik değerlere sıkı sıkıya sarılmalarını önerdik…

Özetin özeti: Şamatacı üniversiteler kadar hatta daha fazla, arı gibi çalışanlar da var ama onları ne gören var ne de duyan!..

Abbas Güçlü’nün yazısını kaynağından okumak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:

http://www.milliyet.com.tr/universitelerimizin-isimsiz/gundem/ydetay/2125599/default.htm