15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Sakarya Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından 15 Temmuz Şehidi Özel Harekât Polisi Serdar Gökbayrak’ın ailesi ile Gazilerimiz ve yakınları onuruna yemek programı düzenlendi.SAKARYA Yenikent Parkta düzenlenen programa Vali İrfan Balkanlıoğlu ve eşi Esma Balkanlıoğlu’nun yanı sıra; Sakarya Milletvekilleri Recep Uncuoğlu, Kenan Sofuoğlu, Çiğdem Erdoğan Atabek, Muhammed Levent Bülbül, Ümit Dikbayır, Garnizon Komutanı P. Albay Mustafa Cüneyt Arıkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun, Sakarya Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Ali Yalçın, Baro Başkanı Av. Zafer Kazan, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Cengiz Yiğit, Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, daire müdürleri, Siyasi Partilerin İl Başkanları, STK temsilcileri ve oda başkanları katıldı. 15 Temmuz hain darbe girişiminin, tüm ülkede olduğu gibi ilimizde de Aziz Milletimizin sahip olduğu Milli İrade şuuru, birlik ve beraberlikle bastırıldığını ifade eden Başkan Toçoğlu, Şehit ve Gazilerimiz ile ailelerine hepimizin çok büyük bir borcu olduğunu ifade etti. 2 yıl önce 15 Temmuz’da Ordu Valiliği görevinde olduğunu, o gece Ordu Cumhuriyet Başsavcısının veda yemeğine katılıp eve döndüğünü ve İstanbul’da tankların köprüyü kapattığını öğrendiğini belirten Vali Balkanlıoğlu, “Herhalde ancak tankla önlenebilir bir terör tehdidi var diye düşündüm. Darbe kalkışması olacağı aklımızın ucundan bile geçmiyordu. Çünkü ülkemizde ağır bir ekonomik bunalım, yaygın terör hadiseleri yaşanmıyor ve Doğu ile Güneydoğu’da terör bastırılmış durumda olduğundan, başımızda da güçlü ve muktedir bir iktidar bulunmasından dolayı darbe teşebbüsü olduğuna bir türlü inanamadık. Bayağı sıkıntılı bir süreç içerisinde hemen Başsavcımız ve Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte kriz masası oluşturduk. Hemen Emniyet Müdürlüğüne gittik, o zaman Jandarma genel olarak sıkıntılı olmasına rağmen yeni atanan Jandarma Komutanımız da hemen yanımıza gelerek Devletinin emrinde olduğunu ve bu hainlere hadlerini bildireceklerini ifade etti. Bir taraftan da bulunduğumuz Emniyet binasında FETÖ terör örgütü üyesi polislerin olduğunu öğrendik, bizlere bir zarar vermemeleri ve alacağımız tedbirlerde sıkıntı yaşatmamaları için onları bir odaya kapatıp silahlarına el koyduğumuzu hatırlıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız henüz vatandaşlarımızı meydanlara davet etmese de insanların akın ettiğini de gördük. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla da iktidar ve muhalefetiyle herkes meydanda toplandı. Ordu’da özellikle Jandarma Komutanı bizimle aynı duygulara sahip olunca pek fazla sıkıntı yaşanmadı. Ancak burada Tugay Komutanlığının tamamı olmasa da, Tugay Komutanı hainlerle işbirliği içerisinde olunca yüzlerce asker ve zırhlı araç eşliğinde Valilik işgal edilmiş. Binlerce Kahramanımız çağrı üzerine Valilik önüne gelerek göğsünü tanklara, toplara siper edince panikleyip kendilerini odalara kapatmışlar. O gece sizlerle birlikte hainlerin işgal girişimini bertaraf eden tüm Kahramanların alınlarından öpüyorum. Çünkü şuursuz kalabalık zannettikleri müthiş bir öfkeyle dolu bu kalabalık, o gece onları linç edebilir ve çok farklı sıkıntılar yaşatabilirdi. Ancak o eşsiz Kahramanlar hiç birisinin kılına zarar vermeden üzerlerinde bulunan o şerefli üniformaları daha fazla kirletmemeleri için çıkartıp güvenlik güçlerimize teslim etmişler. Şuanda da çok büyük cezalarla yargılanıyorlar. Rabbim bizlere bir daha böyle acıları ve sıkıntıları yaşatmasın. Bu gibi insanlar kitabımız Kur’an-ı Kerim’de; 'Allah ile aldatanlar' olarak tabir ediliyor. Allah’ın ve Peygamberimizin adını kullanarak şeytan ile kötü insanlar bizleri bazen aldatabiliyor. Kısa yollardan Cenneti göstererek insanların evlatlarını ve paralarını ellerinden alıp bu memlekete yapılabilecek en büyük kötülüğü yaptılar. Neredeyse bir nesli yok ederek binlerce insanımızın beynini yıkayıp bizden kopardılar. Bu Memlekete çok fazla faydalı olabilecek insanlar şuan ya cezaevinde ya da yurtdışına kaçtı. Bu kadar insanı bizden koparıp, yine milyonlarca insanımızın belki de katrilyonlarca parasını heba ettiler. Çok derin bir anlama sahip, 'Yarabbi Hakk’ı Hak bilip Hakk’a uymayı, batılı da batıl bilip batıldan kaçınmayı bize nasip eyle' diye bir dua vardır. İşte bu hain insanlar, bizleri kandırıp ülkemizin 50 yılına ihanet ettiler. Ancak her şerde bir hayır mutlaka vardır. Kur’an ayetleri açıkça ortada olduğu halde; Allah’ın haram kıldığı bazı şeylere helal, helal kıldıklarına da haram demeleri, hatta rüyada Peygamberimizi gördüklerini belirtip açıkça Gayretullah’a dokunan yanlışlar yaptıkları için de yenilgiye uğradılar. Osmanlının son dönemlerinden bugüne ‘Kazan kaldırma’ diye bir tabir vardır. Her 10-15 yılda bir gelenek haline gelen askeri müdahaleler de, çok şükür bu destanla tarihe gömülmüştür. Milletimiz artık zilleti kabul etmiyor. Görüldüğü üzere 15 Temmuz’da Başkumandanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı Milletimizde büyük bir yankı buldu. Milletimiz içerisinde; apolitik, çapulcu, siyasetten anlamayan, hatta ve hatta sarhoş, berduş denilen insanlar bile göğsünü mermilere siper etti. Sabaha kadar okunan selalar ve Allahu Ekber nidaları ile vatandaşlarımız büyük bir mücadele örneği gösterip tankların önüne bile yattı. Sizlere belki bir makam belki de bir can borcumuz var. Devletin ildeki temsilcileri Valilerdir. Bu çapulcular devleti ele geçirseydi, ne yapacaklarını kestirmek gerçekten güç olduğundan belki de bizim kafamıza sıkacaklardı. Eğer başarılı olsalardı, bakmaya bile kıyamadığımız Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Bakanlarımızı öldürebilirlerdi. Devletimiz, Ülkemiz ve Milletimiz çok büyük bir badire atlattı. Bu örgüt sadece kendi başına değil, yabancı istihbaratlarla birlikte devletin içine sızarak emellerine ulaşmaya çalıştı. Amerikalılarla barış antlaşması imzalayan Kızılderili Şefi Amerikan yetkililerine, ‘Savaş baltalarımızı gömdük, ancak yerlerini de unutmadık’ diye bir mektup yazmış. Ne olursa olsun yine de çok dikkatli olmalıyız. Sizlerin gücü ve desteği oldukça bu Ülkenin önünde kimse duramaz. Bu asil ve Kahraman Milletin feraseti önünde, ordular bile diz çöker. Bu güç, Milletimiz yaşadıkça devam edecek, demokrasiye, Milli İradeye, seçilmiş insanlara sahip çıkacaktır. Ordumuzu yıpratacak söylemlerden uzak durmamız gerekiyor. Bu teröristler Genelkurmay Başkanımızı ve Kuvvet Komutanlarını bile derdest edip seçilmiş insanları görevden almaya kalktılar. Bu yalnızca sivil otoriteye değil, Ordumuza da yapılmış bir darbe idi. Ordumuz güçlü ise, biz güçlüyüz. Terörist ile Ordumuzun Kahraman mensuplarını ayırt edip Şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip çıkmalıyız” dedi. Programda masaları tek tek gezerek 15 Temmuz Gazileri ve Şehit ailesi ile bir süre sohbet eden Vali Balkanlıoğlu, onların her zaman yanlarında olduklarını sözlerine ekledi.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *