İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Yaşam Arıcan: Felsefi düşünceleri aktarmanın en etkili yolu edebiyat

Arıcan: Felsefi düşünceleri aktarmanın en etkili yolu edebiyat

‘Felsefesiz Edebiyat, Edebiyatsız Felsefe Mümkün Mü?’ başlıklı söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 47’inci konuşmacısı olan Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Fikirler ve kavramlar olmadan edebiyat olmadığı gibi, edebiyatın türleri olmadan da fikirlerin etkili bir şekilde aktarılması pek mümkün olmuyor” dedi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 47’inci konuşmacısı ‘Felsefesiz Edebiyat, Edebiyatsız Felsefe Mümkün Mü?’ başlıklı söyleşiyle Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan oldu. Moderatörlüğünü Dil Eğitim Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Dr. Berrin Sarıtunç’un yaptığı söyleşide felsefe ve edebiyat arasındaki karşılıklı ilişki ve etkileşim, güçlü zihin dünyasından beslenen edebi metinlerin etkisi, Türk edebiyatındaki felsefi temelli edebi eserler gibi konular üzerinde duruldu. İzleyicilerden gelen sorular cevaplandırıldı. Söyleşinin tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den tekrar izlenebiliyor.

Hakikatin iki yüzü gibiler

Nurettin Topçu, Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Tarık Buğra ve Orhan Okay’ı felsefeyle edebiyatı iç içe geçiren isimlerin başında gördüğünü belirten TYB Genel Başkanı ve ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Felsefesiz edebiyat ve edebiyatsız felsefe olmuyor. Bunlar iç içeler. Hakikatin bir yüzü felsefe, bir yüzü edebiyat. Fikirler ve kavramlar olmadan edebiyat olmadığı gibi, edebiyatın türleri olmadan da fikirlerin etkili bir şekilde aktarılması pek mümkün olmuyor. Viyana çevresi ve mantıkçı pozitivizm felsefeyi her ne kadar katı bir yapıya büründürerek edebiyatı dışlar hale getirse de en erken dönemlerde bile filozoflar düşüncelerini şiirlerle ve romanlarla aktarıyorlardı. Gelecek nesillere değer, kültür ve mefkûre aktarımında da edebiyat ve felsefe birlikteliği çok önemli. Edebiyat bir yerde taşıyıcıdır. Biz hâlâ tercüme çocuk hikâyeleriyle uğraşıyoruz. Son yıllarda Türkçe hikâyeler için bir atılım var. Bunun üzerine daha fazla eğilmeliyiz” diye konuştu.

İstiklâl Marşı bir edebiyat şaheseri

Milletlerin varlığını koruyan en önemli değerlerden birinin dil olduğunun altını çizen Arıcan, “Dil, düşüncelerimizi ve fikirlerimizi aktardığımız bir olgu ama aynı zamanda varlığımızın da en önemli nişanesi.  Bu anlamda İstiklal Marşı’nın tamamını okuyunca tam bir milli tarih bilincini ve bin yıllık mücadelemizi anlatan harika bir anlatım diline sahip bir manifesto olduğunu görüyoruz. Her şeyden önce İstiklal Marşı’mız bir edebiyat şaheseri. Şiir açısından belki dünya edebiyatının en muazzam şiir örneği. Ama bu herhangi bir şiir değil. Bir edebiyat türü olarak muazzam bir edebi tarafı var, bir estetik boyutu mevcut. Okurken ve dinlerken tüyleriniz ürperiyor. Dünyada böyle bir marş yok. Felsefi derinliği de oldukça fazla” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *