Sakarya Üniversitesi’nde konuşan Prof. Dr. el-Karadaği, “Kuran-ı Kerim’de malın insanı yoldan çıkardığı anlatılan ayetler olduğu kadar, malın olmadığı takdirde hayatın olmayacağını söyleyen ayetler de vardır. Zühd anlayışına sahip olanlar, yalnızca malın kötü olduğunu söyleyen ayetlere sarılınca, diğer taraf ihmal edildi” diye konuştu.
Sakarya Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Araştırma ve Uygulama Merkezi (İSEFAM) ile Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün (SBE) ortaklaşa düzenlediği “Dünyada İslami Bankacılığın Gelişimi” konulu konferans, SBE Seminer Salonu’nda gerçekleşti.
Dünya Âlimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali el-Karadaği’nin konuşmacı olarak katıldığı konferansa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Arkan, SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Günay, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Beşer, SAÜ SBE Müdürü Prof. Dr. Fatih Savaşan ile öğretim üyeleri ve öğrenciler de katıldı.
İlk Müslümanların servetin önemini kavrayarak iki yüzyıl içinde büyük bir medeniyet kurduklarını anlatan Prof.Dr. Ali el-Karadaği, bu süreçte sosyal bilimlerde ve fen bilimlerinde ileri düzeye ulaşan Müslümanların bu başarısını, Batılıların da itiraf ettiğini söyledi. Müslümanların bu dönemden sonra İslam’da dünya malına bağlanmamak anlamına gelen ‘Zühd’ anlayışını yanlış anlayarak gerilemeye başladığının altını çizdi.
Dünyadaki çatışmaların yüzde 60’ının sadece iktisadi kaynaklı olduğuna dikkat çeken el-Karadaği, siyasi hareketlerin de ucunun iktisada dayandığını, bu nedenle bugün gelinen noktada önemli bir alan olan İslam iktisadının Kuran ve sünnete dayalı yeni çalışmalarla geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Sanal Değil, Reel Değerler Kullanılıyor
Sahabe, Emevi, Abbasi ve Osmanlı Devleti dönemlerinde yüzyıllar içinde metodundan araçlarına kadar mükemmel bir İslami iktisat anlayışının oluştuğunu belirten el-Karadaği, şöyle devam etti: “20. yüzyılın sonlarında samimi Müslümanlar da böyle bir çaba içine girdiler ve Dubai’de İslam bankası kuruldu. O zaman sadece bir banka vardı. 10 milyar dolar sermaye ile kuruldu. Günümüzde ise tüm İslami finans piyasası, toplamda 1 trilyon 700 milyar dolar işlem hacmine sahip. Bugün 350 adet resmi banka var. Bu bankaların çeşitli yerlerde yaklaşık 10 bin şubesi var. Diğer iktisat sistemlerinde hangi işlemler yapılıyorsa, onların daha güzel alternatiflerini bulduk ve bunları çalıştırıyoruz. Sağlam temeller üzerinde kurulan bu bankalar, borç ve sanal rakamlar üzerine değil, reel değeri olan eşyalar üzerine işlem yaptıkları için ekonomik krizden etkilenmedi. Batıdaki islamofobiye rağmen, ABD ve Avrupa’dan pek çok ekonomist 2007 yılındaki küresel ekonomik krizde İslam bankalarına danışmak üzere bize geldiler.”
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *