İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Yaşam Çeviri ve çevirmenlikte kültürün rolü SAÜ’de konuşuldu

Çeviri ve çevirmenlikte kültürün rolü SAÜ’de konuşuldu

999
GÖSTERİM
2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Sakarya Üniversitesi Çeviri Topluluğu tarafından “Çeviri ve Çevirmenlikte Kültürün Rolü” konferansı düzenlendi.

SAÜ Fen Edebiyat Fakültesinde gerçekleşen konferansa ünlü çevirmen Prof.Dr. Sakine Eruz konuşmacı olarak katıldı. Konferansta Osmanlı Dönemi’nde çeviri hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Sakine Eruz , “Osmanlı Devleti devasa bir devlet, en cazip ticaret merkezleri Osmanlı Devleti’nde olduğu için bütün batı ülkeleri bizimle ticaret yapmak istiyor. Osmanlı Devleti’nde çok kültürlü bir olduğu için sayısız dil konuşuluyor. Osmanlı’da tercümanlık altıncı sırada yer alıyor, yani tercümanlık Osmanlı için çok önemli bir görev” dedi.



Osmanlı Devleti’nde sosyal adalet nasıl sağlanıyor?

Osmanlı Devleti’nde sosyal adaletin vakıflarla sağlandığını söyleyen Prof. Dr. Eruz, “Diyelim ki Yunus bey çok zengin oldu, padişahın gözüne batıyor. Gözüne battığı anda Padişah malına el koyabiliyor. Onun üzerine Yunus bey ne yapıyor? Hemen bir cami yaptırıyor ve sübyan okulu yaptırıyor. Yani çok fazla sosyal vakıf var. Sosyal adalet bir şekilde vakıflarla sağlanabiliyor” diye konuştu.



Duraksız kültürler diyarı

Tercümanların çok dilli kişiler olduğunu belirten Prof. Dr. Eruz, “Çevirinin farklı özellikleri var. Bu özelliklerden biri de bize farklı kültürlerin kapısını açıyor. Çeviri anahtar niteliğindedir. İyi bir tercüman kendi anadilini iyi bilmeli. Sözlük ve kitaplardan çevirebilmek için yeterli Latince bilgisine sahip olmalı. Türkçe, Arapça ve Farsça bilmelidir. Ayrıca yasalarımızı ve coğrafyamızı bilmelidir. Bakın şöyle düşünün. Osmanlı döneminde çok sayıda masal var. Bu masallar bizim, bizlere ait, ama biz hiçbir şekilde kıymetini bilmiyoruz. Çünkü kültüre, tarihe önem vermiyoruz. Aynı şekilde fabllar da bizim ürünümüz, fakat zamanında Fransa’ya gidiyor ve günümüz döneminde Fransızcadan Türkçeye çevriliyor” şekline konuştu.

Konferansa soru cevap kısmıyla devam edildi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *