Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Acar, bir bayramı daha idrak etmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Acar yaptığı yazılı açıklamada şunlara yer verdi;
"Hakka yönelmenin, sabretmenin, şükretmenin, kötülükten kaçınmanın, iyilik ikliminde geçen bu zamanın bereketi ve rahmetine her daim muhtacız. Paylaşmanın, yardımlaşarak dayanışmanın, vererek arınmanın hazzını yaşadığımız bu mübarek günlerin tacı Ramazan Bayramımız mübarek olsun. Bayramın kulluğun hazzına ram olmak, inanç esaslarını yaşam tarzına büründürmek, selam ile tüm duvarları yıkmak, tövbe ile manen yıkanmak, infakla arınmak ve yeni bir başlangıç yapmaktır. Bayram müminler için sabırla sürdürülen bir dirayet, şükürle kemale erdirilen bir tevhit, paylaşma duygusuyla yapılan infak ve kardeşliği coşkuyla idrak etmektir. Bayram, hayatın merkezine umudu koymak, şartlar ne olursa olsun hiçbir yeise yenik düşmemek, bezgin olmamak, sevgiyle yaklaşmak, hayata tutunmak, imanla ümit var olmaktır. Bayram dost olmak, dost kalmak, dostları hatırlamak, mazlumlara kucak açmak, hoşgörüyü ve kucaklaşmayı hayatın temel, dayanağı yapmaktır. Bayram, Allah için sabretmenin, yaşama biçimine dönüştüğü, hanelerin bereket, gönüllerin huzur bulduğu, sosyal yaraların şifasıdır.”
Uzun yıllardır, açlığın, sefaletin, savaşın, işgalin, sömürünün kıskacında kalan Müslümanların emperyalist saldırılar sebebiyle korkunç kıyım ve yıkıma maruz kaldığına dikkati çeken Ramazan Acar, bayramlara kavuşmanın huzuruna ve şükrüne hüzün ve kederin eşlik ettiğini söyledi. Yanı başımızda Suriye’de devam eden savaşta bin bir bedel ödeyen insanların, şehit düşenlerin, öksüz ve yetim kalanların, yıkılan şehirlerin, dağılan ailelerin ve paramparça olan yuvaların olduğunu anımsatan Acar, “Doğu Türkistan’da yerinden yurdundan edilen insanlar, esaret altında işkence gören mazlumlar, Filistin’de, Arakan’da, kendi ülkesinde parya, vatanında öteki durumuna düşürülen kimsesizler, kukla yöneticiler elinde sokakta naçar yaşayıp, hapiste zulme duçar edilen kardeşlerimiz var. Bu mazlumların hikayesi bize hem sorumluluklarımızı hatırlatmakta hem de ibret vesikası olarak önümüzde durmaktadır. Mazlum coğrafyalarda ‘bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm’
hikayesi bayramı bayram yaptıracak bir iradeye ihtiyaç duymaktadır. Her şeye rağmen ‘İman varsa imkân vardır’ hakikatiyle kardeşliği, dayanışmayı, barışı, sevgiyi, kendimizden ailemize, içimizden dışımıza bayram coşkusuyla yaymak, umudu çoğaltmak, barışı evrenselleştirmek gerekmektedir. Toplumsal bütünlüğü pekiştirmesi, fertlerin derin duygularla birbirine kenetlenmesi bakımından bayramlar en önemli ve özel günlerdir” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *