İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Yaşam 'Evli gençler sorunları kendi aralarında çözmeli'

'Evli gençler sorunları kendi aralarında çözmeli'

1530
GÖSTERİM
5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

SAKARYA - ‘Türkiye’de Toplumsal Dönüşüm ve Aile’ başlıklı söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 67’inci konuşmacısı olan İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, evli gençlerin sorunlarını geniş aileye taşımamaları ve kendi aralarında çözmeleri gerektiğini söyledi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 67’inci konuşmacısı ‘Türkiye’de Toplumsal Dönüşüm ve Aile’ başlıklı söyleşiyle İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan oldu. Moderatörlüğünü Kariyer Planlama ve İnsan Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden (KARMER) Öğretim Görevlisi Nihal Kocaağa’nın üstlendiği söyleşide; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve köyden kente göç ile birlikte Türk toplumunda yaşanan dönüşüm, dönüşümün aile yapısına etkisi, günümüzde ve gelecekte ailenin fonksiyonu ve klasik Türk aile yapısının değişime uyum sağlama kapasitesi ele alındı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.

Aile büyük şehre çocuk üzerinden tutunur

Türkiye’de istisnalar hariç büyük ölçüde ailenin önemli olduğunu kaydeden İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, “Aile hayatı ciddi ölçüde büyük ailelerle ilişki halinde yaşanıyor. Türk ailesi birbirinden mekân olarak uzak olsa bile birbiriyle iletişim halinde bulunuyor. Mesela İngiliz, Fransız ve Almanlar böyle değil. İspanyollar, İtalyanlar ve Latin Amerika ise bize benziyor. Geniş aile ile varlıklarını devam ettiriyorlar. Çoğu ailenin merkezi ise çocuk. Çocuğun önemi fıtratın yanı sıra Türkiye özelinde toplumsal dönüşümden geliyor. Türk toplumunun yüzde 80-90’ı göçü yaşamıştır. Babalarımız ya da dedelerimiz köylerden şehirlere gelmiş, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş yaşanmıştır. Aile büyük şehre çocuk üzerinden tutunmaya çalışır. Türk ailesi çocuğa karşı korumacı. Türk ailesi kendi içindeki olumsuz psikolojik-patolojik bir durumla yüzleşmiyor ve bununla ilgili destek almıyorsa bu nesilden nesile sürüyor” diye konuştu.

Türk ailesi çatışmalara açık

Göçün sebebi ne olursa olsun ana rahminden kopuş gibi bir acıya sebep olduğunu belirten Arkan, “Çocuk nasıl ana rahminde konfor içindeyse, kendi doğal yaşadığı alandan çıkan kişi de bilinmezliğin içine düşüyor. Göç edilen şehirde insanlar bildiklerine gider. Daha önce göç etmiş tanıdıklar, hemşehriler ve dini cemaatler yardımlaşma ve dayanışmayı sağlar. Ekonomik olarak da Türk ailesi Osmanlı’dan bugüne yoksulluktan varlık sahibi olmaya doğru ilerlemiştir. Yani geçmişlerimiz daha çok sıkıntı çektiler. Türk ailesinde önceki nesiller daha kaygı odaklı. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yaşanan sekülerleşme ve dine mesafeli duruş çocukları okula gönderme noktasında dahi sakıncalar ortaya çıkarmıştı. Türk ailesi en az üç neslin bir arada yaşadığı bir aile olduğu için çatışmaların da yaşandığı bir yapıya sahip. Çünkü tarım toplumundan, sanayi toplumundan ve yapay zekânın yaşandığı günümüz toplumundan üyeler yer alıyor. Bu üç yaşam biçiminin de farklı farklı hayat alışkanlıkları var. Örneğin dede ve babanın para ile ilişkisi tasarrufa yakındır. Çünkü yoksulluktan varlığa ve bilinmeyen bir şehre gelmişlerdir. Gelecek bu nedenle onlar için bir korku kaynağıdır ve tedbir alınması gerekir.”

Mutfaktaki yetkinlikler artırılmalı

Ev içi rollerde günümüzde erkeklere yapılacak en iyi yatırımın mutfaktaki yetkinliklerini artırmak olacağını söyleyen Arkan, “Çünkü öyle bir hayat yaşayacaklar. Eşleri muhtemelen çalışacak. Eskilerin tabiriyle ailenin iyi olma hali ve çocuklarına daha iyi bir gelecek sunabilmeleri de böyle mümkün olacak. Geniş aile ile olan ilişkiler bazen sorun yaratabiliyor. Anne ve baba çoğunlukla kendi yaşadıkları gerçekliğin ve alışkanlıkların doğru olduğuna inanıyor ve o yönde tavsiyelerde bulunabiliyorlar. Geniş ailenin bu bakımdan iyi yanları olabildiği gibi kötü yanları da olabiliyor. Gençlere çözümle ilgili olarak evlendiğinizde sorunları kendi aralarında halletmelerini söyleyebilirim. Bir sorunu yukarı götürdüğünüzde iki kişi arasındaki sorun 4 kişi, 16 kişi ve 32 kişinin sorunu haline gelebiliyor. Büyüklere de çocuklar size bir şey sormadıkça onlara çok karışmayın diyebilirim. Onlar zaten ihtiyaç duyduklarında size geleceklerdir. Mesela ilk çocukları olduğunda ya da ev alacaklarında bunu yapacaklardır” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *