İstanbul
Az bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Yaşam İzmit neden Kocaeli oldu?

İzmit neden Kocaeli oldu?

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen uluslararası ölçekli sempozyumun konusu Karamürsel Alp ve Kocaeli tarihi oldu. Sempozyumda Prof. Enis Şahin, İzmit ve Kocaeli vilayet isimleriyle ilgili tarihi bulguları öne çıkardı. Şahin, “İzmit’in merkez, Kocaeli’nin ise vilayet olarak kabulü 1922 yılında olmuştur. Ancak tarihte İzmit ve Kocaeli isimleri hep yan yana anılmıştır”dedi. İZMİT’İN VE İZMİR’İN İSİMLERİ KARIŞIYORDU Sempozyumun ikinci gününde Barbaros Hayrettin Salonu’nda öğleden önce iki ayrı oturum gerçekleştirildi. İlk oturum, Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Enis Şahin’in başkanlığında yapıldı. Oturumda Kocaeli’nde Tanzimat ve İkinci Meşrutiyet dönemine kadar olan olaylar masaya yatırıldı. Prof. Şahin, Kocaeli vilayet sınırlarının sürekli değişkenlik gösterdiğini vurgulayarak, “Osmanlı arşivlerinde İzmit ve İzmir vilayet isimlerinin resmi evraklarda karıştırıldığına dair şikayetlerin olduğunu gözlemliyoruz. Ve bu konuya çözüm getirilmesi istendiğini görüyoruz. Kocaeli ilinin ilk kez Ekim 1920 yılında vilayet olması isteniyor. Fakat bu durum önce işgaller ve ekonomik nedenlerden dolayı kabul edilmiyor. Ekim 1922 yılında İzmit isminin merkez, Kocaeli’nin ise vilayet olarak kabul ediliyor. Adalar da çok sıra bir süre Kocaeli sancağına bağlanmıştır” dedi. KOCAELİ’DEN 9 MEBUS Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Selda Kaya Kılıç, 1908 Osmanlı Mebusan Meclisi’nde İzmit Mebusları ve faaliyetleri ile ilgili bildirisini paylaşırken, “O dönem mecliste 281 mebusun 9’u Kocaeli’den çıkmıştır. Bunların içerisinde de en faal olanı Ahmet Müfit Bey olmuştur. En az kayıt Rüştü Bey hakkındadır” bilgilerini verdi. Uşak Üniversitesi’nden Yrd. Doç Biray Çakmak ‘İkinci Abdülhamit döneminde Karamürsel Kazasında inşa ve tamir edilen Rum mektepleri” Başbakanlık Osmanlı Arşivinden Dr. Mehmet Güneş ise “Tanzimat dönemindeki idare düzenlemelerin Kocaeli’ye yansımaları” konularında bildirilerini paylaştı. HANE BAŞINA BEŞ COCUK Sempozyumun ikinci oturumu ise Prof. Dr. Kenan Ziya Ateş yürüttü. Oturumda Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ümit Ekin “19 Yüzyılın İlk Yarısında İzmitli Ailelerin Sahip Oldukları Çocuk Sayıları” konusunda bildirisini sundu. Osmanlı nüfus tarihinin kaynakların yetersizliği dolayısıyla belirsiz olduğunu kaydeden Ekin, “Bir hanenin 5 kişiden oluştuğuna dair genel bir kanı olmakla birlikte bu durumda her dönemde farklılıklar gösterebileceğini göz ardı etmemek gerekmektedir. Son yıllarda İzmit kazasında yaşayan ailelerin sahip oldukları çocuk sayısını belirlemek için çalışmalar yoğunlaştırılmıştır” ifadesini kullandı. KOCAELİ’NDE OSMANLI DÖNEMİNDE GEÇİM KAYNAĞI Hacettepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Emine Erdoğan Özünlü “Kocaeli Tarihi Açısından Önemli Bir Kaynak; Derdest Defterleri” konusuyla ilgili araştırmalarını aktardı. Özünlü, “Bu defterler timar gelirlerinin kimlerin tasarrufunda olduğunu gösteren belgelerdir. Defterlerde Kocaeli ve Gelibolu’ya ait kayıtlar bulunmaktadır” dedi. “19. Yüzyıl Ortalarında Karamürsel Kazasının Sosyal ve Ekonomik Durumu; Temetuat Defterleri Örneği” konulu bildirisini paylaşan Niğde Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kaya ise Kocaeli’nde çiftçilik, denizcilik, balıkçılık ve bağcılık mesleklerinin ön plana çıktığını gözlemlediğini belirtti. KARAMÜRSEL’DE AYANLIK MÜCADELESİ İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Mert Sunar “Kanlı Gömlek İle Arz-ı Hal Sunmak: III. Selim Dönemi Karamürsel’de Ayanlık Mücadelesi” konulu sunum yaptı. Osmanlı topraklarında ayanlığın önceki dönemlere nazaran daha önce çıktığı sekizinci yüzyılın ikinci yarısına değinen Sunar, “Bu dönemde ayanlık için verilen mücadeleler iyice göze batar hale gelmiştir. Karamürsel ayanlığı için yeniçeri ünvanına sahip iki grup arasındaki mücadeleler bu dönemin önemli olaylarındandır. III. Selim buradaki karışıklıklara son vermek için güç kullanmak zorunda kalmıştır. Bu da beraberinde farklı ciddi sorunları doğurmuştur” bilgisini verdi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *