Maltepe Üniversitesi, dünya çapında üniversiteler arasındaki en etkili bilimsel işbirliği ağı olan UNESCO Kürsüleri Programı kapsamındaki ikinci kürsünün açılışını gerçekleştirdi. Maltepe Üniversitesi, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kültür Kürsüsü ile toplumsal cinsiyet sorunlarının tespit edilmesi ve çözüm üretilmesi amacıyla önemli çalışmalara ev sahipliği yapacak.
Maltepe Üniversitesi bünyesinde 2009 yılında kurulan UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü’nün ardından ikinci UNESCO kürsüsü, üniversite yerleşkesindeki The Marma Otel’de düzenlenen açılış programıyla çalışmalarına başladı. Açılış törenine Maltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Betül Çotuksöken, UNESCO Cinsiyet Eşitliği Direktörü Dr. Saniye Gülser Corat, Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kültür Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Hülya Şimga ile çok sayıda akademisyen katıldı. Türkiye’nin 13. UNESCO kürsüsü olma özelliğini taşıyan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kültür Kürsüsü ile toplumsal cinsiyet sorunları masaya yatırılacak ve çözüm yolları aranacak.
UNESCO kürsülerinin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki önemine ilişkin İHA’ya konuşan UNESCO Cinsiyet Eşitliği Direktörü Dr. Saniye Gülser Corat, “UNESCO, Birleşmiş Milletler’in eğitim, bilim, kültür ve iletişim alanında çalışan özel bir kuruluşu. Bu kuruluşun birçok değişik partnerle çalışması söz konusu. Esas görüştüğümüz hükümetler ve bakanlıklar. Fakat bunun yanında çok da büyük bir UNESCO kürsüler ağımız var. Şu anda dünyanın her bir yanında 700 kadar üniversitede bu kürsüler var. Bunların bir kısmı eğitim, bir kısmı kültür, bir kısmı UNESCO’nun diğer çalıştığı konulara odaklanıyorlar.
Toplumsal cinsiyet eşitliği, UNESCO’nun iki küresel önceliğinden biri. O yüzden son 10 - 15 yıldır toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili çok kürsü açılması durumu oldu. Türkiye’de de bu konuda birkaç kürsümüz var şu anda. Maltepe Üniversitesinde kürsünün özelliği, toplumsal cinsiyet eşitliğine kültür bağlamında bakan bir kürsü olması. O açıdan bence çok büyük katkıları olacak. Çünkü toplumsal cinsiyet eşitliğinin çözümlenmesinin en büyük odak noktası eğitim ve kültürün bir araya geldiği nokta. Üniversite çerçevesinde kültür ve eşitlik üzerine odaklanan bir kürsü benim tahminim hem Türkiye bağlamında, hem de UNESCO’nun kürsülerle olan ilişkileri ve çalışmaları bağlamında çok büyük katkıları olacak bir kürsü olacak. O yüzden, UNESCO adına bu açılışa katılmaktan çok gurur ve memnuniyet duyuyorum” dedi.
Açılışı gerçekleştirilen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kültür Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Hülya Şimga ise, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği dünyanın her yerinde büyük bir sorun, ülkemizde de büyük bir sorun. Biz bir eğitim kurumunun içinde açtığımız bu kürsüyle, esasında üniversite olarak kapasitemizi çok iyi kullanabileceğimiz bir konumdayız. Çünkü eşitsizliğin, baskının, ayrımcılığın olmaması gerektiğini ve insan haklarına aykırı olduğunu gösterebilmek için eğitim çok önemli. Biz de eğitim programları düzenleyerek, farkındalık arttırıcı çalışmalar yaparak, benzer konularda çalışan diğer kürsülerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, idarelerle beraber çalışarak farkındalık arttıracağız, projeler ve eğitim çalışmaları yapacağız. Ayrıca üniversitemizde bir de kadın merkezi kuruldu. Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu, onunla da birlikte çalışacağız. Biz de insan hakları konularını ön planda tutarak beraber güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *