İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Yaşam Melisa Kesmez 'Düşünmekten ve yazmaktan en keyif aldığım şey aile ortamı'

Melisa Kesmez 'Düşünmekten ve yazmaktan en keyif aldığım şey aile ortamı'

BURSA - Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün Edebi Kazılar söyleşisine konuk olan yazar Melisa Kesmez, 65. Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görülen “Nohut Oda” adlı kitabı üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.

Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün, okurları, konuk yazarlarla birlikte kitaplara dair derin yolculuklara çıkardığı Edebi Kazılar etkinliğine, çağdaş Türk edebiyatının değerli yazarlarından biri olan Melisa Kesmez konuk oldu. Moderatörlüğünü yazar Onur Bütün’ün yaptığı ve Youtube üzerinden çevrimiçi gerçekleşen söyleşide Melisa Kesmez, 65. Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görülen “Nohut Oda” adlı kitabı ve yazın hayatı üzerine samimi açıklamalar yaptı.

Ev üzerine çalışmanın kendisine heyecan verici geldiğini belirten Melisa Kesmez, “Ev meselesiyle uzun süredir hem meşgulüm, hem kavgalıyım, hem de bir şekilde ipin ucundan tutmaya çalışıyorum. Ev, Nohut Oda kitabımın tematik konusu ama benim için bitmiş bir konu değil.  Evi düşünmeye, ev içindeki insanın kendi varlığını yeniden yaratma biçimlerine biraz fazla düşkünüm. Mekânla olan ilişkinin, ruhsal ya da fiziksel tarafı beni çok meraklandırıyor. Kitapta yer alan “Kız Kardeşim Handan” öyküsü, diğer öyküler içinde bu konuyla daha fazla ilişki kurduğum öykü oldu” diye konuştu.

Yazdıklarının, dış etkenlerden çok kendi içindeki dinamikler üzerinden ortaya çıktığını söyleyen Kesmez, aile kavramından çok fazla ilham aldığını belirtti. Kesmez, “Aile meselesiyle olan büyük kavgam, anne baba ve çocukların rolleri Türk edebiyatında çok kez işlenmiş konu olmasına rağmen, benim de okur ve yazar olarak inatla tekrar üzerinden geçmekten büyük keyif aldığım bir konu. Bu psikolojik travmalarla dolu alanın içinde bir yazar olarak dolaşmaktan çok fazla ilham aldığımı söyleyebilirim. Düşünmekten ve yazmaktan en keyif aldığım şey aile ortamı. Benim oyun alanım gibi” dedi.

Kadın hikâyeleri anlatmayı da çok sevdiğini söyleyen Kesmez, kadının dünyasına içeriden bakan kalemlerin artmasının umut verici olduğunu söyledi. Kesmez, “Belki aynı konular çevresinde dönüyoruz, belki annelik ve aşk anlatıyoruz ama içeriden üretilen her şeyin çok daha samimi ve kalıcı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Nohut Oda” kitabının yazım sürecinden de bahseden Melisa Kesmez, neredeyse bir sanat yönetmeni titizliğiyle çalıştığını söyledi. “Film gibi bir şey hayal ettim” diyen Kesmez, konuşmasına şöyle devam etti: “Nohut Oda’daki mekânları, kafamda öykülerden daha önce resmettim. Bazı mobilya türleriyle ilgili araştırma yaptım. Hikâyeyi anlatırken, hikâyenin içinde yer alan her eşyanın da o anlatı içinde bir simgesi olması için uğraştım. Bir karakter gibi odaların içinde dolaşıyorlar. Karakterin eşya ile olan alakası önemli ama orada yazar olarak asıl niyet ettiğim şey, okurun hikâyeyi geçtiği mekânı hayal edebilmesiydi. Orada anlatılan duygu, çatışma, ortam her neyse onu destekleyecek nesneleri bulup, koymaya çalıştım. Neredeyse bir sanat yönetmeninin yapabileceği titizlikle düşünmeye çalıştım. Bazı şeyleri yazmadan anlatmaya çalıştım. Bu benim için uğraştığım şey oldu ama sanırım karşılığını alabildim.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *