KOCAELİ (İHA) – Akademi Lise eğitmenlerine yönelik düzenlenen ’Medeniyet Tasavvuru’ söyleşisinde Prof. Dr. Sadettin Ökten medeniyete dair konuştu.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi tarafından Akademi Lise eğitmenlerine yönelik düzenlenen ’Medeniyet Tasavvuru’ söyleşisinde Prof. Dr. Sadettin Ökten, medeniyete dair bilgi paylaşımında bulundu. Leyla Atakan Kültür Merkezinde düzenlenen ’Medeniyet Tasavvuru’ söyleşisine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Dairesi Başkanı Ali Bilgi’nin yanı sıra Akademi Liseler’de görev yapan eğitmenler katıldı. Medeniyet tasavvurunu oluşturan unsurları, Türkiye ve dünyadaki değişimleri değerlendiren Prof. Dr. Sadettin Ökten, "İnsanlara her türlü imkânı verseniz de farklı bir ses duymak ister ve toplumsal yaşamak mecburiyeti duyar. Bunun yanında insan seçer, yorumlar ve tenkit eder" dedi.
’Medeniyet Tasavvurunu oluşturan öğeleri de sıralayan Ökten, “Size kitap desem bu bir kanun olur ya da mektup desem o da kanun olur. Fakat kutsal kitap dersem bu medeniyeti oluşturur. Bir kelime değer katıyor ve bambaşka bir anlam veriyor. Değerler sistemi birey ve topluma bazı ilkeler söylüyor. Değerler sistemi insana prensip sunuyor. Mesela birçok medeniyette tanrı ifadesi kullanılır fakat İslam medeniyetinde Allah lafzı kullanılır. Görüldüğü gibi çok farklı bir anlam çıkıyor işte bu medeniyet oluşumu ile alakalı bir durum” diye konuştu.
Gözlemlerini aktaran Ökten, "Hayat bizden heyecan ister. Çocuk doğduğu gibi nefes alıyor, işte bu bir eylemdir. Yani medeniyet tasavvuru bize diyor ki sen bu değerler sistemine inanmışsan heyecanlı olacaksın ve eylem yapacaksın. Çok basit gibi görünen eylemlerin arkasında bile çok büyük değerler vardır. Her değer bir prensibe dayanıyor. Şunu net bir şekilde ifade etmek lazım, şuanda medeniyet tasavvurunun dayandığı sistem değerler sistemidir. Bu değerler sistemini oluşturan ise inandığımız ilke ve kurallardır” şeklinde konuştu.
Medeniyetin toplumu kurallarla yöneten büyük bir tasvir olduğuna değinen Ökten, “Hayatımızın anlamını medeniyet tasavvuru ile anlarız. Bir hayat kurgusu oluşturuyoruz. Medeniyet tasavvuru ile etkiye tepki geliştiriyoruz, ya da kendimiz bir etki oluşturuyoruz. Şöyle bir durum da söz konusu medeniyetin bize öngördüğü eylemleri yapma noktasında ihmalkâr oluyoruz veya isyankâr oluyoruz. Medeniyet vicdan üzerinden medeniyeti bize enjekte eder” ifadelerini kullandı.
Medeniyetin insanlara bir hedef gösterdiğini vurgulayan Sadettin Ökten şu sözlerle konuşmasını tamamladı: "İnsan dediğimiz varlığın aklı, duygu ve inançları vardır. Bir de seçip değiştirme yeteneği vardır. İnsan toplu halde yaşamak zorunda seçme ve değiştirme yeteneği aynı olmadığı için anarşi doğuyor. O zaman topluma ideal yani mefkure lazım. Hem bireyin evrensel sorularına cevap veren hem de topluma hedef yani mefküre gösteren şeye medeniyet diyoruz. Her medeniyetin kabul gören ve aksiyon isteyen bir bildirgesi vardır. İnsan dediğimiz varlık mutlaka bir sonuç bekler. Ve bu sonucun tatminkâr olması da değerler sistemi ile alakalıdır. İnsan beli başlı bazı sorularla doğar. Bu sorular çerçevesinde insan bir kişiliğe bürünür. Vahiy kaynaktan gelen medeniyet tasavvuru ve antik yunan gibi olagelen medeniyet tasavvuru diye ikiye ayırabiliriz. Vahiy kaynaktan ya da aşkın kaynaktan gelen medeniyet tasavvuru doğru olan kişiliği benliğimize oturtur."
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *