2013 yılında faaliyete geçen ve bağımsız genç sanatçıların üretimlerini galeri sahipleri, koleksiyonerler ve küratörlerle paylaşma hedefinde olan Mamut Art Project, bu yıl da 3-7 Nisan 2019 tarihleri arasında KüçükÇiftlik Park’ta kapılarını açacak.
Ulaşılabilir sanat alternatifi olarak yola çıkan ve Akkök Holding sponsorluğunda gerçekleşecek olan Mamut Art Project, bu yıl 3-7 Nisan 2019 tarihleri arasında KüçükÇiftlik Park’ta kapılarını açacak. Yeni yetenekleri sanatseverler ile buluşturan Mamut, yedinci yılına girerken genç ve bağımsız sanatçılara görünürlük sağlamaya, galeriler, küratörler ve koleksiyonerler için de yepyeni keşif alanları sunmaya devam ediyor. Mamut Art Project’te bu yıl bin 350 başvuru arasından seçilen 50 genç sanatçının yaklaşık 600 eseri yer alacak. Sergilenecek işler arasında fotoğraf, kolaj, enstalasyon, heykel, video, resim, illüstrasyon, dijital, doku ve yeryüzü sanatı dahil olmak
üzere birçok farklı disiplinlerde üretim yer alıyor.
Resim alanındaki üretimlerde geçmiş yıllara göre artış yaşanan Mamut Art 2019’da; mekân içinde mekân yaratan, küresel sorunlara değinen, alışılmış kalıplar üzerinden form araştırmaları ve tekstil malzemeleri ile beden incelemeleri yapan ve bunun gibi çeşitli konuları ele alarak birçok malzeme ile çalışan sanatçılar, çalışmalarını kendilerine sunulan kişisel alanlarda sergileyecek.
Börte İpek, resim alanındaki eserleriyle dikkat çeken sanatçılar arasında yer alıyor. ‘Rüyalarımı mahvedemezsin hayallerim senin değil ki’ adını verdiği sergisinde rüyalarından esinleniyor. İpek, “Rüyalar birbirinden kopuk parçalardan oluşuyor, en çelişkili şeyleri bir araya getiriyor, imkansızlıkları mümkün kılıyor, etik ve ahlak kurallarını bir kenara atıyor ve kişinin iç dünyasını yansıtıyor. Kişi kendine davrandığından daha dürüst bir şekilde hayallerini ortaya dökebiliyor. Herkesin özgün hayallerinden ve korkularından oluşan bu yansımalar kendini sorgulama ve tanıma olanağı da sağlıyor. Freud’un, hayali görsel olgular diye tanımladığı rüyalar, eleştiri ve katı kurallarla yaşadığımız dünyada bize özgürce hareket imkânı sunuyor. Gerçekten içinde, en derinde özgürce ne isterse onu canlandırıyor. Sadece ait olduğu o tek kişiye görünüyor. Tamamen özgür olan bu alana kimse müdahale edemiyor.
İnsanımsı canlılara dönüşen ‘gerçek’ insanlar
Çizimlerimin temasını, ‘yanlış inşa edilmiş’ toplum düzeni nedeniyle insanımsı canlılara dönüşen ‘gerçek’ insanların oluşturduğunu ifade eden Bora Aşık, “İnsan, yozlaşmaya tarih boyunca hiç bu kadar yakın olmamıştı. Başkalarına bakarak yaşamaktan kendimizi göremez hâle geldik. İnsanlığımızı hızla kaybediyoruz. Çalışmalarıma koyduğum isimler de en az çizimler kadar işlerimin parçası. Görsel ve yazınsal dili birbirine bağlayarak yeni bir dil elde etmeye çalışıyorum” dedi.
Eserleri hayatının bir parçası
Özgürcan Taşçı, yaşamsal pratikleri sonucu kendine ve insanlara sorduğu sorulardan oluşan işlerini, aslında hayatının bir parçası olarak görüyor. Onları kendinden ve gündelik pratiklerinden ayrı düşünemediğini dile getiriyor. Taşçı işlerini şu sözlerle anlattı: “İşlerim, hafızamda kalan, beni heyecanlandıran veya heyecanlandırmayan birçok şeyin izi. İşlerimi yaparken, dış dünyaya bir duvar örnek yahut bir kabuğun içine girmek bu kadar kolay mıydı? Kabuğumun rengi neydi? Üstüne isteyen istediğini çizebilir miydi? Kabuğun içindeki ben, kabuğunun dışına çizilenden rahatsız olur muydum? gibi sorular sormayı kendime bir disiplin olarak belirledim.”
Platonik bir aşka veda
Rei ise, “Gerçekten Çok Eğlendim. Güle güle ve Teşekkürler” adını verdiği sergisinde ise platonik bir aşka veda ediyor. Rei eserler serisini, “Karşılıksız aşk başta naif bir duygu gibi gözükebilir fakat ilerleyen evrelerde kişiyi saplantılar, takıntılar ve izolasyonla dolu bir köşeye de çekebilir. Ardından da dissosiyasyon gerçeğin kurgu ve hayalin altında kaybolmasına bile neden olabilir” ifadeleriyle anlattı
“Bu yıl ilham veren bir söyleşi programı da olacak”
Mamut Art’ın 2015 yılından beri ana sponsoru olan Akkök Holding Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Üyesi Alize Dinçkök Eyüboğlu, bu yılki programı şu sözlerle anlatıyor: “Mamut’ta yer alacak yan etkinlikler arasında ilk defa geçen yıl programa eklenen Mamut Çocuk Atölyeleri, Mamut Performansları ve KRÜW ekibi ile yapılan iş birliği; bu yıl da farklı deneyimler sunmaya devam edecek. Ayrıca alanında yetkin isimler tarafından gerçekleştirilecek olan söyleşi programımız da sanatçı adayları ve sanatla ilgili konuklarımız için ilhamverici konular işleyecek. Bu programı eklememizin sebebi, gençlerin farklı deneyimleri dinleyerek motive ve daha cesur olmalarını, kendi yollarında emin adımlarla ilerlemelerini ve bunun getirebileceği sonuçları bu evrelerden geçmiş ve başarılı olmuş kişilerden duymalarını sağlamak. Son olarak bu yıl ziyaretçilerimizi yeni bir sergi tasarımı ile karşılıyoruz. Bu tasarımı gerçekleştiren Ceren Özşahin (MAP’17) ve Zeynep Tümerteki’in (MAP’19) Mamut sanatçıları olmaları daha da heyecan verici.”
Mamut Art, farklı alanlarda uzman isimlerden oluşan ve her yıl değişen jüri üyeleri tarafından seçilen sanatçılara disiplinlerarası bir paylaşım ve sergileme imkânı sağlıyor. Mamut Art Project’in bu yılki jürisi; güncel sanatın önde gelen sanatçılarından Memed Erdener namıdiğer Extramücadele, koleksiyoner Ari Meşulam, küratör ve yazar Aslı Seven, Sanat Tarihçisi Profesör Doktor Burcu Pelvanoğlu ve son olarak Pi Artworks’ün kurucusu Yeşim Turanlı’dan oluşuyor.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *