İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Yaşam SAÜ’de ’Kimya Biliminde Tarihi Gelişmeler’ adlı konferans gerçekleşti

SAÜ’de ’Kimya Biliminde Tarihi Gelişmeler’ adlı konferans gerçekleşti

1622
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı kapsamında “Kimya Biliminde Tarihi Gelişmeler” adlı bir konferans düzenlendi.

SAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Doç. Dr. Eyüp Sabri Türker Konferans Salonunda gerçekleşen konferansa SAÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Osman Aydın konuşmacı olarak katıldı. İslam dünyasındaki kimya çalışmalarının Helenistik Çağ’da İskenderiye’de yapılan çalışmalardan etkilendiğini belirten Prof. Dr. Aydın, bu çalışmalara genel olarak ‘simya’ adının verildiğini söyledi. İslam dünyasındaki çalışmalar sırasında belirginleşmeye başlayan yapısal dönüşüm kuramının madde konusunda ilk yorum olduğuna değinen Prof. Dr. Aydın, “Bu düşünceye göre, doğadaki bütün maddeler aslında kükürt ve cıva bileşimidir. Müslüman simyacıların amaçlarından biri de ‘el iksiri’ yani mükemmel maddeyi bulmaktı. Bu nedenle, mükemmele yakın gördükleri altın, genellikle bu çalışmalarda kullanılmıştır. Çalışmaların sonunda bazı kimyasallar üretilirken, bir takım tanımlamalar da ortaya çıkmıştır. Örneğin, güneş ile altın, ay ile gümüş eşleştirildiği için güneş ve ay ilk simge olarak kullanılmıştır. Bu tanımlama 18’inci yüzyıla kadar varlığını sürdürmüştür” dedi.



“İslam alemi dünya bilim ve medeniyetinin temsilcisi olmuştur”

Orta Çağ İslam dünyası hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Aydın, Orta Çağ bilim tarihinin genellikle İslam medeniyetinin gelişme tarihinden itibaren başladığını belirtti. 8’inci yüzyıl ortalarından 13’üncü yüzyıl ortalarına kadar olan 500 yıllık dönemde Batının hiçbir rolü olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Aydın, “Arapça yayın yapan İslam alemi, bu dönemde hemen hemen tek başına dünya bilim ve medeniyetinin temsilcisi olmuştur. 13-16. yüzyıllar arasında Batı’da bir hareketlilik görülmektedir. Dolayısıyla, 13’üncü yüzyıla kadar Doğu El-Kimyacıları, bilim hareketinin başında gelmişlerdir. Bu süreçte birçok yeni buluşlar ortaya koydukları gibi eskiden gelen bilgileri de geliştirmişlerdir. Örneğin, çinkoyu elde etmişler ve altın dışındaki metallerin kükürt ile birleştirilmesini ortaya koymuşlardır” ifadelerini kullandı.



“Türkiye’de ‘çağdaş kimya’ Derviş Paşa ile başlamıştır”

Tarihteki ünlü Türk kimyacılardan örnekler veren Prof. Dr. Aydın, Osmanlılarda kimyayı ‘Gelenekçi Dönem’ ve ‘Yenilikçi Dönem’ olmak üzere iki bölüme ayırarak anlattı. Osmanlı döneminde yaşamış olan Türk bilginlerinin bilimsel faaliyetleri hakkındaki bilgilerin yetersiz olduğunu işaret eden Prof. Dr. Aydın, o zamanların bilim dilinin Arapça olmasından dolayı yazılan eserlerin büyük kısmının henüz incelenmemiş olmamasına dikkat çekti. Gelenekçi dönemde Orta Asya’dan batıya doğru göç eden Türklerin, ancak kültürün yeşerdiği toprakların vatan olduğu bilincine sahip olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aydın, “Bu nedenle medreselerini Batı üniversitelerinden önce açmışlardır. İlk medrese Nişabur şehrinde Alparslan’ın isteği üzerine kurulmuştur. Bu dönemde yapılan araştırmalar daha çok tıp, astronomi, matematik ve coğrafya üzerinedir. Yenilikçi dönemde ise 1863 yılında Darülfünun açıldı. İlk hocaları arasında Kimyager Derviş Paşa da bulunuyordu. Derviş Paşa’nın Usul-i Kimya adlı eseri ilk kimya ders kitabıdır. İlk defa kimyasal formül ve denklemleri kullanmıştır ve kimya terimlerinin Türkçeye tercüme edilerek kullanılmasından yana olmuştur. Türkiye’de ‘çağdaş kimya’ Derviş Paşa ile başlamıştır” şeklinde konuştu.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *