Adapazarı Belediyesi 150. yıl etkinlikleri kapsamında “Ortadoğu ve İslam Dünyası”nın geleceği konulu sempozyum düzenledi.Sempozyum’da Ortadoğu ve Türkiye’nin bu bölgedeki rolü konuşuldu.
SAKARYA - Adapazarı
Adapazarı Orhangazi Kültür Merkezi’nde Gazeteci Beyza Güdücü’nün sunumuyla gerçekleştirilen sempozyuma konuşmacı olarak Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Ortadoğu Uzmanı Ömer Faruk Korkmaz ve Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Cengiz Tomar katıldı.Programı Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, AK Parti Adapazarı İlçe Başkanı Mustafa Ak, Başkan Yardımcıları, AK Parti Adapazarı İlçe Kadın Kolları Başkanı Fatma Varol ve çok sayıda izleyici katıldı.
TARİH TEKERRÜR EDİYOR
Programın ilk konuşmacısı olan Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Cengiz Tomar, geçmişin geleceğin aynası olduğunu ifade ederek, Ortadoğu’nun tarih boyunca dünyanın merkezi olduğunu söyledi.Ortadoğu’nun Osmanlı’nın yıkılmasından sonra parçalandığını ve günümüzdeki Ortadoğu ile geçmişteki Ortadoğuyu görsel sunumlarıyla anlatan Prof.Dr.Tomor, Ortadoğu’nun Osmanlı’nın yıkılmasından sonra hep gerilediğini söyledi.İstanbul’dan trene binildiğinde Kudüs, Mekke ve Medine’ye kadar gidildiğini ifade eden Tomor, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra artık bunun mümkün olmadığını ifade etti.Tarihin tekerrür ettiğini belirten Prof.Dr Tomor, “Batı 1918’de bıraktıkları yerden ediyor.Ama eski Türkiye yok.İslam dünyasında her tarafta savaş oldu.İslam Dünyası’nın ilerlemesini hep darbelerle engellediler.Ortadoğu’da Osmanlı ne bıraktıysa onunla bu güne kadar gelmişler. Şam Merciye Meydanı’ndaki anıtı Abdülhamid Han yaptırmıştır ve kulenin üstünde Yıldız Sarayı maketi bulunmaktadır.
TERÖRÜN ADINI BİLİYORUZ BABASI BELLİ DEĞİL
İkinci konuşmacı olan Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, bütün savaşların yapıldığı yerin Suriye Coğrafyası olduğunu ifade ederek, “Nüfus anlamında da kendilerine bir yer kurabilecekleri yer Lübnan ve Suriye’dir.O yüzden Suriye’de olmaları rastlandı değil.Bu güne kadar fay hattını kıramadıkları tek ülke Türkiye.Türkiye oyun bozuyor.Irak’ta 1991’den 2003’e kadar 1,5 milyon çocuk öldü.Demokrasi getirmek adına Irak’ı parçaladılar.Terör örgütlerinin sürekli ismi değişiyor.7 düvelle savaşıyoruz. Dünyada alınabilecek silahlar vardır.Alınamayack silahlar vardır. Paranız olsa da alamazsınız. Çok gelişmiş silahlardır bunlar.PKK tek başına bunlara sahip olamaz. El Bap harekatında gelişmiş silahlarla katledilmiştir şehitlerimiz. Tanksavar verirsiniz ama eğitmeden veremezsiniz. Teröristin adını biliyoruz ama Babasını bilmiyoruz. BJK saldırısında 200 kilo patlayıcı madde kullanıldı. Bunu alamazsınız, paranız da olsa alamazsınız. Askeri malzemelerin özelliği siz ateşlemediğiniz sürece patlatamazsınız.Havan topu vardır, kullanımımda belli özellikleri vardır.Peki bunu patlatanlar bu kadar teknik bilgiyi ve nerden biliyor.”dedi.
AFRİN 50 SENEMİZİ KURTARACAK
Türkiye’nin Afrin’e girmek zorunda olduğunu kaydeden Yarar, “ Sınırlarımızda kaldığımız sürece asla güvende olamayız. ABD 2003’te Irak’a girince 300 kilometrelik sorunlu bölge oldu. Sorunlu bölge olmasının sebebi Empeyalist güçlerdir. Türkiye’ye geçiş yolu olarak kullandıkları yer Afrin’dir.Artık savunmada kalan bir ülke değiliz.Kendi başına ayağa kalkmış ve savunma sanayinde kimseye muhtaç olmayacak bir ülkeyiz.Askerimiz sahada yapması gerekeni yapıyor.Afrin’de başlayan operasyon Kandil’de bitecektir.Bu da Türkiye’nin 50 senesini kurtaracaktır.Zeytin Dalı Operasyonu’nda başarılı olacağız. Başarısız olacağımız aklımdan bile geçmiyor. Bizi sürekli durdurmaya çalışıyorlar.Ama yatırımcılar ısrarla Türkiye’ye yatırım yapıyor.Onlar ne kadar Türkiye’yi karalamak istese de yatırımcılar gerçeği biliyor ve yatırım tercihlerini Türkiye’den yana kullanıyor.Biz Cumhurbaşkanımızla birlikte kendimize güveniyoruz.Onurlu Hayırlar dememiz gerektiği yerde diyoruz.
TÜRKİYE’NİN SORUMLULUĞU BÜYÜK
Ortadaoğu’da 3 proje olduğunu belirten Ortadoğu Uzmanı Ömer Faruk Korkmaz, “Bizim nüfusumuz 80 milyondan fazla çünkü bizim kültürel coğrafyamız büyük. Osmanlı gittiği her yere kültürünü de beraberinde getirmiştir. Osmanlı hoşgörü ve adaletiyle 600 yüzyıl yaşamış bir devlettir. Bu kadar uzun süre yaşamasının temel sebebi hoşgörüdür. İslam coğrafyasının lideri Türkiye’dir.Ülke olarak bu sorumluluğumuzun bilincinde hareket ediyoruz.İran’la iyi geçinmek ve dünyaya karşı İran’ı korumak zorundayız ama aynı zamanda kendimizi de İran’dan korumalıyız. Çünkü ne yapacağı belli olmayan bir ülke.Ermenilerin katlettiği kesim Müslüman Kürtlerdi. Osmanlı Kürtleri kurtardı. Kürtler zaten tercihlerini Ankara’dan yana Türklerden yana yapmıştır.”dedi.