İstanbul
Orta şiddetli yağmur
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Yaşam Yaşam Akademisi’nin son konuğu Bahar Eriş oldu

Yaşam Akademisi’nin son konuğu Bahar Eriş oldu

812
GÖSTERİM
4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Doktor Bahar Eriş, Yaşam Akademisi’nin Akbatı’da gerçekleşen söyleşisinin konuğu oldu. Dr. Eriş, başarılı çocuk yetiştirmenin sırlarını Akbatı misafirleri ile paylaştı.



‘Çocuklar Nasıl Başarır’ konusu ile Yaşam Akademisi’nin Akbatı ev sahipliğinde gerçekleştirdiği söyleşinin konuğu olan Dr. Bahar Eriş, ebeveynlere bu çağda temel başarı becerileri nelerdir, esneklik, odaklanma, irade nasıl geliştirilir, anlamlı bir hayat neye bağlıdır sorularının yanıtlarını verdi. Uyandıktan sonraki iki ila dört saat aralığının insan zihninin en parlak olduğu anı olduğunu söyleyen Eriş, planlama ve berraklık gerektiren işlerin bu zaman diliminde yapılması gerektiğini açıkladı.



"Nasihat etmek yerine dinleyin"

"Büyüyünce ne olacaksın?" sorusu ile çocuğun birey olma sürecinin, genellikle küçük yaşlardan itibaren baskılandığının altını çizen Eriş; "Anne babalar çocuklarına dair hayaller taşıyorlar. Bu da anlaşılabilir elbette, herkes çocuğu başarılı olsun ister. Öte yandan, bu sadece ebeveynin karar vereceği bir şey değildir. Önemli olan çocuğun kim olduğudur. Çocuğun mizacı, kabiliyetleri, kapasitesi, hayalleri neler? Bunu göz ardı eden ve çocuğu kendi hayallerine göre şekillendirmeye çalışan ebeveynler hem çocuklarıyla sağlıklı ilişki kurmakta sorun yaşarlar. Aileler nasihat etmeyi severler. Ancak çocukları dinlemek gerekir" dedi.



"Sadece kendine değil içinde yaşadığı dünyaya da fayda sağlayan bir birey olmalı"

Çocuklara başarının içlerindeki potansiyeli gerçekleştirdikleri ve bunu yaparken iyi ve doğrudan sapmadıkları, anlamlı bir yaşam olarak anlatabileceğini söyleyen Eriş, insanın yaşadığı hayattan mutlu olması gerektiğini belirtti.

Eriş, “Vicdan ve empati sahibi bir birey de olmalı. Kişisel istekleriyle toplumsal ihtiyaçları bir arada gözetmeli. Sadece kendine değil içinde yaşadığı dünyaya da fayda sağlayan bir birey olmalı” dedi.



Misafirlerin sorularına da yanıt veren Eriş, ebeveynlerin ve çocukların başarı algısı aynı mı, çocuklar için başarılı olmak ne anlam ifade ediyor sorusuna; "İlk adımını atan bebeğe bakın. O an verdiği mutluluk tepkisi, başarma duygusunun en saf halini yansıtır. Gülücükler saçar, ellerini çırpar, çığlıklar atar. Başarı mutluluk getirmez diye düşünenler, bir bebeğin başarma anı videolarını izleyebilir” dedi.

Eriş sözlerine şöyle devam etti; "İşte böyle böyle başarı algısı zamanla yavaş yavaş şekilleniyor. İçinde yetiştiğin ortama ve deneyimlere göre, büyüdükçe devreye korkular giriyor. Kişinin mizacı, ailesi, yaşadığı talihli ya da talihsiz olaylar, okulda öğretmenleri, ergenlikte arkadaşları başarı algısını şekillendirmede rol oynuyor".



Başarının sırlarından birinin gerçekçi iyimserlik olduğunu belirten Eriş, her şeyin kişinin kendisinde bittiğinin altını çizdi.

Eriş, en başarılı sonuçların karakter, kabiliyet ve kariyer üçlüsünün uyumuyla sağlandığını açıkladı. Bu nedenle kişinin kendisini tanıması, güçlü ve zayıf yanlarını bilmesi ve buna göre bir hayat yolu çizmesinin başarıda çok önemli olduğunu vurgulayarak, kendini kandırma, kaygısızlık ve kayıtsızlık üçlüsünün ise başarısızlığın temelini oluşturduğunu söyledi.

Kaygı seviyesi arttıkça iradenin zayıfladığını açıklayan Eriş, 4-6 yaş grubu çocuklar arasında yapılan Zevki Erteleme Becerisi Testi - Marshmallow Testi’ni anlattı.



Eriş; "Bu teste iki şey gözlemleniyor. Birincisi çocukların kendini kontrol edebilme becerisi ikincisi ise beklemenin çocuk için ne kadar uygulanabilir bir şey olduğu. Küçük yaşta araştırmaya katılan çocukların akademik başarı durumu inceleniyor. Zevki erteleyebilen çocuklar erteleyemeyenlere göre akademik hayatta daha başarılı oluyor" dedi.



Hiperaktif ve dürtüsel olarak tanımlanan çocuklar için

Eriş, birçok araştırmanın hareket eksikliği, doğadan uzak yaşamın, ekrana fazla maruz kalmanın hiperaktivite arasında yakın ilişki olduğunu söyledi. Hiperaktif ve dürtüsel olarak tanımlanan çocuklar için Eriş, içeride oturmaktansa dışarıda koşmalarını, atlamalarını ve spor yapmalarını önerdi.



Bir sonraki konuk: ’Mümin Sekman’

Akbatı Yaşam Akademisi’nin bir sonraki konuğu 24 Ekim Perşembe günü ‘Her Şey Seninle Başlar’ konusuyla Mümin Sekman olacağı açıklandı.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *