İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel  “İsraf” Üzerine…

 “İsraf” Üzerine…

125
GÖSTERİM
8 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
İsraf, en genel anlamıyla kaynakların etkin kullanılmamasıdır. Hemen hemen tüm dillerde israf; savurganlık, ihtiyatsızlık, basiretsizlik, aşırılık, hesapsızca tüketmek, boşa geçirmek, ziyan etmek gibi kötü anlamlarla eşleşir. Türkçede israf gereksiz yere, para, zaman, emek harcama, savurganlık şeklinde tanımlanmıştır (TDK). Bunun yanında haddi aşma, cehalet ve gaflet gibi kavramlarla da ilişkilendirilmektedir (İsraf kelime kökeni Arapçadan gelir. “se-ra-fe” veya “se-ri-fe” köklerinden türeyen kelime es-re-fe anlamında israfa evrilir. Aşırıya gitme anlamında “ifrat” ve “tefrit” kelimeleri de kullanılmaktadır. Kur’an’da haddi aşan, israf edenler “müsrif” kelimesi ile ifade edilir).  Kur’ân-ı Kerîm’de israf kelimesinin; şirk, küfür, zulüm, isyankârlık, kendine kötülük etme gibi unsurları ön plana çıkmaktadır. Diğer birçok sözlükte de belirtildiği gibi israfın; haddi aşma, hata, cehalet ve gaflet gibi anlamları da vardır. Kültürümüzde “kötü” olduğu yeniden ispatlanmaya ihtiyaç duyulmaksızın kabul edilen israf kavramı, bilimsel çalışmalarda yeteri kadar ele alınmamıştır. Oysaki israf kavramı sadece ekonomik araştırmalarda değil, hemen her alanda kullanılabilir genel geçerliği olan bir kavramdır. 20.01.2020 tarihi itibariyle YÖK (Yükseköğretim Kurulu) Tez Merkezi’nde başlığında israf kelimesi geçen 22 adet lisansüstü tez bulunmaktadır. Bunların 15’i yüksek lisans, 7 si de doktora çalışmasıdır. Aşağıdaki tabloda söz konusu tezlerle ilgili bilgiler yer almaktadır. DOKTORA TEZLERİ  
YIL TEZ ADI KONU
1984 Bürokratik örgütlerde israfla sonuçlanan yönetsel bozukluklar İşletme
2003 Kamu kesiminin kaynak tahsisinde etkinlik sağlanması açısından kamu harcamalarında israfın (savurganlığın) önlenmesi ve analizi Ekonomi
2015 Ekmek israfını önleme konulu sosyal sorumluluk kampanyasına ilişkin akademisyen, uzman ve öğrenci görüşleri Güzel Sanatlar
2016 Müslüman tüketicilerin israf davranışlarının rasyonel tüketim ve gösterişçi tüketim bağlamında incelenmesi: Kültürlerarası bir karşılaştırma Din
2016 Yalın üretim uygulamalarında israfın azaltılması ile performans ölçütleri arasındaki ilişkilerin ve etkileşimin analizi İşletme
2018 Sürdürülebilirlik perspektifinde gıda israfı yönetimi: Beş yıldızlı zincir otel işletmelerinde bir çalışma Turizm
2019 Her şey dâhil otellerde israf: Beş yıldızlı kıyı otellerinde bir araştırma Turizm
      YÜKSEK LİSANS TEZLERİ  
YIL TEZ ADI KONU
2000 Konya'da toplu beslenme yapılan kurumlarda ekmek tüketimi, israfı ve nedenleri Ev Ekonomisi
2007 Tam zamanlı üretim sistemleri ve bir israf azaltma uygulama örneği Endüstri ve Endüstri Mühendisliği
2009 Yalın üretime geçişte değer akışı analizi ve haritalandırma ile israf kaynaklarının belirlenmesi: Güneş enerjisi kollektörleri üreten bir işletmede uygulama Endüstri ve Endüstri Mühendisliği
2013 Kur'ân-ı Kerîm'de israf kavramı Din
2015 Türk yapım şantiyelerindeki israfların ve nedenlerinin tespit edilmesi ve yalın inşaat uygulamalarıyla çözüm önerisi geliştirilmesi Mimarlık
2015 Hadislerde israf ve iktisat Din
2016 İsraf sorunu: Türkiye' de ekmek israfı sorunu ve Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri Ekonomi
2017 Türk misafirlerin gıda israfı tutumları üzerine beş yıldızlı otel işletmelerinde bir araştırma: Alanya örneği Turizm
2018 Yalın ve BIM tabanlı israf yönetimi Mimarlık
2018 Muhafazakâr kesimin aşırı tüketim alışkanlıklarını belirleyen nedenler ve israf boyutu Türkiye Malezya karşılaştırması Din
2019 Türkiye'de tüketicilerin gıda israfını engellemeye yönelik tutumlarının analizi ve mobil uygulama tasarımı Endüstri ve Endüstri Mühendisliği
2019 Tüketicilerin gıda israfının önlenmesine yönelik tutum ve davranışlarının belirlenmesi: İzmir ili örneği Ekonomi
2019 Yiyecek-içecek personelinin gıda israfı hakkında bilgi, görüş ve davranışları: Eskişehir ili örneği Turizm
2019 Restoran işletmelerinde gıda israfının önlenmesi ve ihtiyaç fazlası yemeğin değerlendirilmesine yönelik bir mobil uygulama modelinin geliştirilmesi: LUSE Bilim ve Teknoloji
2019 Türkiye'de helal konseptli otel işletmelerinde israfın değerlendirilmesi Turizm
  Tablolardan da görüleceği üzere, gerek sosyal bilimler gerekse fen bilimleri alanında çalışanlar için israf konusu lisansüstü tezlerde araştırma konusu yapılmıştır. İsraf konusunda en fazla lisansüstü tez turizm alanında yazılmıştır. İkinci sırada ise din gelmektedir. Ülkemizde israf üzerine yazılan tezlerin konusunun en fazla turizm alanında olması şaşırtıcı değildir. Çünkü beş yıldızlı otellerdeki israf dikkate alındığında konunun önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Özellikle doktora düzeyinde yazılan tezlerde de turizm alanı iki tezle ilk sırada yer almaktadır. Aslında söz konusu nicel durum tek başına israf konusunu değerlendirmek için anlamlı olmasa da konunun ehemmiyeti açısından bize ipuçları vermektedir. Tabii 2018 yılına kadar turizm alanında hiç doktora tezinin yazılmaması da irdelenmesi gereken diğer bir husustur. Bununla birlikte, din ve ekonomi disiplinlerinde israf üzerine daha fazla lisansüstü tez yazılması bu konudaki farkındalığın artmasına katkı sağlayabilir. Yazılan lisansüstü tezlerin 3’te biri 2019 yılına aittir; YÖK Tez Merkezi’nden online/çevrimiçi ulaşılan bilgilere göre, bu konuda ilk tez 1984 yılında ve işletme (doktora) alanında yazılmıştır. Sonra aradan geçen 16 yılda (2000) herhangi bir lisansüstü tez yazılmamıştır. Yazılan tez de yüksek lisans tezidir (ilk yazılan yüksek lisans tezi). Doktora tezi ise yaklaşık 20 yıl sonra 2003 yılında kaleme alınmıştır. 22 tezin 16’sı 2015-2019 dönemine aittir. Bu durum son dönemde israf konusuna araştırmacıların az da olsa ilgisinin arttığına bir işarettir. Özellikle Kamu Yönetimi ve Maliye alanlarında; konusu israf olan herhangi lisansüstü tezin olmaması bu alandaki ihtiyacı göstermektedir; Bilindiği gibi, kamu kesiminde amaç kıt kaynaklarla toplumsal ihtiyaçları karşılayarak, sosyal/toplumsal refahı ençoklaştırmaktır. Dolayısıyla kamu kaynaklarının sosyal refah doğrultusunda etkin bir şekilde kullanılmaması kamu kesiminde yapılan israfa bir işarettir. Bu konuda özellikle kamu kesiminde farkındalığın arttırılmasına akademik düzeyde yapılacak çalışmalar önemli bir katkı sağlayabilir. Bu nedenle çalışma alanlarının içinde kamu kesimini konu alan maliye ve kamu yönetimi disiplinlerinin, israf konusuna özel önem vermesi toplumsal menfaat açısından çok önemlidir. Acaba iki disiplinde lisansüstü tez yazılmamasının/yazılamamasının nedeni, kamu kesiminde israfın yok denecek kadar az olması mı?, gerek akademisyenlerin, gerekse lisansüstü öğrencilerin bu konuya ilgi duymaması mı?, özellikle ampirik araştırmalarda kamu kurumlarından bu konuda izin alınamaması mı?, siyasi nedenler mi? veya bütün bunların ötesinde bu konuda özellikle söz konusu iki disiplinde yeteri kadar materyalin olmaması mı? Hangi sebeple olursa olsun yapılacak nitelikli araştırmalar, siyasilere/kamu idarecilerine birçok yönden yol gösterici olabilir ve kamu kaynaklarının daha etkin kullanılmasına hizmet edebilir. Bu nedenle maliye ve kamu yönetimi disiplinlerinde israf konusunda lisansüstü tezlere (özellikle doktora düzeyinde) ihtiyaç vardır.   İsraf konusu herhangi bir disiplini doğrudan ilgilendiren çalışma alanı değildir. İsraf konusuna sosyal, fen ve sağlık bilimlerindeki araştırmacılar ilgi duyabilir. Çünkü israf konusu vergi, borçlanma, kentleşme, işgücü, ücret ve siyaset gibi doğrudan bir bilimin uzmanlık alanının anahtar kelimesi değildir. Bu nedenle özellikle ülkemizde herhangi bir disiplin tarafından sahiplenilmemiştir. Kamu kesiminde israf konusunda görülen iyileşme birçok kalemde daha etkin harcama yapılmasını ve sosyal refah kaybının minimize edilmesini de sağlar; Günümüzde her kamu kurumunda az yâda çok israf yapılmaktadır. Konu basit düzeyde ele alındığında;  gereksiz yere yanan lambalar ve gereğinden fazla ısıtılan binalar bahsedilen israfa örnek olarak gösterilebilir. Bu duruma kamu idarecilerinin almış oldukları yanlış kararlar da eklenince israfın boyutu genişlemektedir. İsrafın azaltılması için yapılan her tasarruf, toplumsal ihtiyaçların olduğu diğer alanlara daha fazla kaynak ayrılmasını sağlayacağı için sosyal/toplumsal refah artışı bu sürecin önemli çıktısı olacaktır. Kaynakların sınırlı olduğu gelişmekte olan ülkeler için israf konusunda toplumsal bilinçlenme çok önemlidir; Ekonomi ve maliye disiplinleri kıt kaynaklarla insan ihtiyacını maksimum düzeyde karşılamaya çalışır. İfade edilen kıt kaynaklar her ülke için geçerlidir. İster gelişmiş, ister gelişmekte olan, isterse gelişmemiş ülke olsun mevcut kaynaklarla daha fazla sosyal refah sağlama kaynakların etkin kullanımı ile mümkündür. Her ülke için kaynaklar kıt olsa da özellikle gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeler açısından kaynakların daha verimli kullanılması, gelişmiş ülkelere göre daha elzem bir durumdur. Toplumda gencinden yaşlısına kadar herkes israfa daha fazla dikkat etmelidir. Bunun için gerek okullarda, gerek medyada ve gerekse hayatın rutin akışında konunun gündemde tutulması zamanla toplumsal farkındalığı arttırabilir. T.C. Ticaret Bakanlığı’nın 2018 Aralık ayında yayımladığı “Türkiye İsraf Raporuna” göre; insanların gelir düzeyi arttıkça israf eğilimleri de artmaktadır; Söz konusu raporun verileri 26 ilde 2209 farklı kişiyle gerçekleştirilen anketlerden elde edilmiştir. Raporda “gelir” kelimesi 375 defa kullanılmıştır ve birçoğu gelir ile israfın doğru orantılı olduğu üzerinedir. Çünkü bireyler geliri arttıkça olması gerekenden daha fazla tüketmekte ve israf da artmaktadır. Rapora göre Türkiye’de gelir arttıkça; su ve giyim israfı artmaktadır. Bununla birlikte artan gelir; otomobil, cep telefonu ve kredi kartı sahipliğini de arttırmaktadır. Yine raporda gelir arttıkça daha sık gıda ve içecek alışverişi yapıldığı belirtilmiştir. Bununla birlikte; yüksek gelir gruplarında gıdanın tüketilmeden çöpe atılma eğiliminin daha fazla olduğu tespit edilmiştir. İsraf konusunda toplumsal bilinçlenme için konunun sürekli gündemde tutulması ve israfla mücadele etmenin bir kamu politikası haline getirilmesi gereklidir; İsrafın azaltılabilmesi için insanların davranışlarını/alışkanlıklarını değiştirmeleri gerekir. İnsan davranışlarının değiştirilebilmesi ise kolay değildir. O halde bu konu kamuoyunda sürekli işlenerek insanlardaki farkındalığın oluşturulması/arttırılması gerekmektedir. Bununla birlikte, kamu kesiminde de kaynakların daha etkin kullanımına özen gösterilmeli ve gereksiz harcamalardan vazgeçilmelidir. Bu süreç israf konusunda yapılan araştırmaları da arttırabilir ve toplumsal bilinçlenme süreci hızlanabilir. Kaynakça https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp, 20.01.2020. https://ticaret.gov.tr/data/5c51a78e13b8762dc06a72c9/31-01-2019%20ISRAF%20RAPORU.pdf, 16.01.2020.  
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *