
Barbar mıyız, Medeni mi?
Gündelik hayatımızda, "barbar" ve "medeni" kavramları çoğu zaman dönemin şartlarına ve toplumun beklentilerine göre yeniden tanımlanır.
Barbarlık, genellikle kaba, kural tanımaz ve bireysel çıkarları öne çıkaran davranışlarla özdeştirilir. Medeniyet ise bir arada yaşamanın gerektirdiği kurallara uyum, empati ve sorumluluk bilincini temsil eder. Ancak, bu kavramların çizgisi her zaman net değildir; bazen medeni görünen bir davranış, altında barbar bir tutumu gizleyebilir.
Bir yandan trafik kurallarına uymayı reddeden, emniyet şeridini kötüye kullanan sürücüler… Diğer yandan, bir sokak hayvanını sahiplendiğinde bunu sözde bir "iyilik yarışına" dönüştürüp sosyal medyada paylaşanlar… Birinci grup, açıkça barbarlığın modern şehrin ortasındaki yansımasıdır; ikincisi ise medeni görünse de altında kendine dönük bir çıkarcılık taşıyan bir zihniyetin izlerini taşır.
Medeniyetin özünde, başkalarının varlığına ve haklarına saygı yatar.
Bu, sabah metroda yerini yaşlı birine veren genci de kapsar, yere çöp atan kişiyi nazikçe uyarabilen bir bireyi de. Barbarlık ise, "Ben merkezli düşünürüm, başkaları umurumda değil," diyen bir ses gibidir. Misal, gökdelenlerin gölgesinde, park çocukların elinden alınırken; medeni görünmeye çalışanlar buna sessiz kalır. Oysa, sessizlik de bir çeşit barbarlıktır.
Vicdan ve eylem arasındaki bu ince denge, hayatın her alanında kendini gösterir. Barbar bir tutum, toplu taşıma aracında kulaklıksız müzik dinleyen ve başkalarını rahatsız etmekten hiçbir rahatsızlık duymayan kişide de bulunabilir. Aynı şekilde, market sırasında önüne geçen birini "fırsatçılık" etiketiyle itham eden ama kendisi fırsatı bulduğunda aynını yapan birey de bu gruba dahil edilebilir.
Medeni bir davranışın örnekleri ise çoğaltılabilir: Bir sokağın temizliği için kendi gönüllü olarak süpüren insanlar, bir hayvanı yaralı bulup hemen veterinere götüren kişiler ya da komşusu yardıma muhtaç olduğunda hiç düşünmeden desteğe koşanlar. Vicdan, medeni olmanın şartıysa, eylem de bunu somut hale getirir.
Barbar mıyız, medeni mi? Bu soruyu kendimize her gün, her davranışımızda sormak zorundayız. Belki de barbarlıktan medeniyete geçişin ilk adımı, bu sorgulamada gizlidir.
Unutmayalım, insanı medeni yapan, sadece eğitim ya da statü değil; vicdanı ve eylemleridir.