İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

STK’dan Siyasete Geçişin Kısa Sanılan Yolu

YAYINLAMA:

Hemşehri derneklerini, bir bölgeye ait olan insanların bir araya gelerek dayanışma ve yardımlaşma sağladığı yapılar olarak biliyoruz. 

Dernek formunu alınca, haliyle, topluma fayda sağlamak için kurulduklarını düşünürüz. Ancak, şimdilerde birçoğu işlevlerinin ötesinde bir siyasallaşma yaşıyor ve kimi güçlü bulursa siyaseten kendini oraya eklemliyor.

Buradaki hedef, kendi söylemlerince, kendi topluluklarına, yakın durduklarından fayda elde etmek. Seçim zamanı geldiğinde o toplumsal faydalar, birdenbire bireysel kazanç elde etmeye dönüşüyor. 

Söylem ve eylem arasındaki bu uçurum ise tartışılmaya değer. 

Hemşehri dernekleri hem teoride hem pratikte topluluk dayanışması sağlayarak, göç eden veya yerleşik durumdaki insanların birlikteliklerini sağlamlaştırmak ve kültürlerini korumak adına oldukça önemli. Kültür aktarımı sayesinde çok kültürlülük beraberinde demokratikleşmeyi artırdığı gibi yerel kalkınmaya da destek verir. 

Bir derneğin, bir sivil toplum kuruluşunun siyasete yakınlaşması doğal. Bu durum, kaynaklara erişme zorluğu ve temsil eksikliği yaşayanlar için geçerli. 

Temsil ve oy gücü çoğaldıkça, tanınırlık arttıkça, kişisel hedefleri, özellikle de siyasi hedefleri olanların yönetimlerde yer alma hevesleri, bu dernekleri amacından saptırabiliyor. Yakın durdukları siyasi partilerin her dediğini yapmaya çalışan bu kişiler, bağlı oldukları STK’nın yönünü de o tarafa çevirebiliyorlar ve STK, tarafsızlığını yitiriveriyor. Her üyenin aynı siyasi görüşü paylaşması mümkün olmadığından STK da içeriden yavaş yavaş kanamaya başlıyor.

Tabii ki bireylerin hedeflerinin olması gerektiğine inanıyorum, hedefi olmayanın yaşam kaynağını yitirmiş, kendine ve başkasına faydası olmayacağını biliyorum. Ancak sözünü ettiklerim hırslarıyla hareket ederek “her yerde ben olmalıyım” mottosuyla yaşayanlar.

Hal böyle olunca toplumsal dayanışma ve kültürel koruma açısından önemli yapılar olan hemşehri dernekleri, birkaç kişinin siyasi amaçları uğruna toplumsal faydadan uzaklaşıyor ve onlara bir basamak, bir sıçrama tahtası oluyor.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *