İstanbul
Orta şiddetli yağmur
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Yaşam Can veren pervaneleri anlattı

Can veren pervaneleri anlattı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 7. Kocaeli Kitap Fuarı’nın 3. gününe konuk olan Hayati İnanç, televizyonda yaptığı ‘’Can Veren Pervaneler’’ programıyla aynı isimli bir söyleşi yaptı. Kalabalık bir grup tarafından ilgiyle takip edilen söyleşisinde İnanç; Fuzuli’den, Erzincanlı Piri Sami’den, Necip Fazıl’dan, Abdulhakim Arvasi’den, Ebubekirkani’den mısralar okudu. USTAYA ÇIRAK OLMAK GEREK ‘’Kendisi vefasız olan dünyada ona düşkün olupta vefalı olabilir mi insan?’’ diye soran İnanç, kendisini dinleyenleri zaman zaman düşündürdü, zaman zaman da yaptığı esprilerle güldürdü. ‘’İnsan sevdiğinden kıymet bulur, insan dünyayı severse ondan kıymetsiz olur’’ diyen İnanç, ‘’Dünya en alçak ve en yakın manalarına gelir. Bir ustaya çırak olmayan hiçbir şey olamaz. Her çaldığın haram değildir. Güzel ahlak görürsen, ilim görürsen hemen çal’’ ifadesini kullandı. YERİN ALTINDA DOSTLARIM VAR ‘’Benim yer altında dostlarım var’’ sözleriyle kendisini dinleyenleri şaşırtan İnanç, bunu şu sözlerle açıkladı; ‘’Divan edebiyatına büyük bir ilgim var. Arapça, Farsça ve Osmanlıca birbirinden ayrılamaz. Arapça ilim dilidir, Farsça sohbet dilidir, Osmanlıca devlet dilidir. Yer altında dostlarım var derken, yerin altında yatan şair dostlarım var, tanıdıklarım var. Radyoda program yaptığım bir gece, konumuzu hayret ve hayranlık olarak belirledik. Yayına bağlanan 22 yaşındaki bir genç, aynen şunları söyledi; Ecdadın eserlerine bakıyorum hayranlık duyuyorum, ecdadın torunlarına bakıyorum hayret ediyorum.’’
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *